Güzel zamanlar adil hükümdarların hüküm sürdüğü zamanlardır. Adalet hâkim olunca ihsan da hâkim olur. Nitekim adaletin olduğu yerde civanmertlik de vardır.
"Tanrı azze ve celle katında padişahların işledikleri günahtan daha büyük günah yoktur. Çünkü Tanrı azze ve celle padişahlara bahşettiği nimeti hiçbir kuluna nasip eylememiştir."
Esasında Allah'ın aynı zamanda isimleri olan "Adl" ve "Hakk"ın adilane ve hakkaniyetle uygulanması endişesi Şark devlet ve fikir adamlarını hükümet teorisinde daha dikkatli düşünmeye sevk etmiştir.
Muhammed sallallahu aleyhissalatu vesselam şöyle bu yuruyor: "Allah'ın kullarını incitmesin ve dertleriyle dertlensinler diye salihlere, takva sahiplerine ve doğru işlerde bulunan insanlara vazife teklif edilmelidir; gönlünde Allah'a ve resulüne garez besleyen birisinin Müslümanların başına getirilmesi hıyanet etmek demektir."
Ve dahi Pervîz böyle buyurdu: "Dört kişinin kabahati es geçilmez: Birisi memlekete kasteden, diğeri onun haremine kasteden, diğeri sırları ifşa eden, diğeri dilde melikle bir, gönlünde melik düşmanlarıyla iş tutup onların yolunu yol bilenlerdir. Melik işleri sıkı tutarsa ona hiçbir şey meçhul kalmaz."