Siyasette ve Toplumda - Narsisizm Ayartma ve İktidar
Barbel WardetzkiSiyasette ve Toplumda - Narsisizm Ayartma ve İktidar Posts
You can find Siyasette ve Toplumda - Narsisizm Ayartma ve İktidar books, Siyasette ve Toplumda - Narsisizm Ayartma ve İktidar quotes and quotes, Siyasette ve Toplumda - Narsisizm Ayartma ve İktidar authors, Siyasette ve Toplumda - Narsisizm Ayartma ve İktidar reviews and reviews on 1000Kitap.
..politikacılar ve diktatörler dünyayı birleştirmek ve uzlaştırmak yerine kutuplaştırıyor.
Sayfa 104Kitabı okudu
Kadınların bastırılması ve binlerce yıl değersizleştirilmeleri, dişil özdeğer duygusunda daha çok kendinden şüphe ve değersizlik duygusu bırakmış, buna karşılık eril idealleştirme üstünlük tasavvurlarına yol açmıştır.
Sayfa 58Kitabı okudu
Narsisistik kişiliğin ayırt edici özelliği, sosyal ve ekolojik çevresine karşı ölçüsüz ve sömürücü tutumun kendisidir. Onay, güç ve kariyerin sunağında duygusal yıkım şeklinde kaç çağdaş "insan kurban" veriyoruz? Zorlayıcı mükemmeliyetçilik, maskelerle dolu bedensel mükemmellik ve lüks yaşam alışkanlıkları, çevresinde yorgunluktan ölene kadar dans ettiğimiz, yeni "altın buzağı"lardır.
Sayfa 25Kitabı okudu
Sevginin gücü, güce olan sevgiyi yendiği zaman dünya huzur bulacak.
Sayfa 135Kitabı okudu
Günümüzün sorunu ne olduğumuzu keşfetmek değil, olduğumuz şeyi reddetmektir.
Sayfa 127Kitabı okudu
Çalışarak geçinemedikleri için memnuniyetsiz olan, kendilerini toplumsal refahtan dışlanmış hisseden insanlar daha fazla beklemek istemezler. Durumun iyiye döneceğine artık güvenmiyorlardır. Sabırlarını tükenmiştir. Bu nedenle basit sloganlarla ayartılabilirler.
Sayfa 108Kitabı okudu
Muktedir bir lidere teslim oluş, çoğunlukla "sorgulamadan inanma" da denen, pasif-biat eden bir tutuma dayanır. Gestalt terapisinden alınan bu terimin anlamı, içeriklerin doğruluğunu sınamaya izin vermeyen bir ısırma ve çiğneme engelidir. İnsanlar eleştirel bakmadan, sorgulamadan her şeyi kabul etmektedir. Yani bir bakıma önlerine konan her şeyi "çiğnemeden" yutmaktadırlar. (...) Sadece dişlerimizi geçirip besini küçük parçalara böldüğümüz zaman tadını alabilir, sindirilmeye uygun olmayan kısımlarını tükürebilir, bizim için iyi olan kısımlarını yutabiliriz. İçeriklere, görüşlere, düşüncelere, propagandaya da aynısını yapmamız gerekir. İçlerinde nelerin kabul edilebilir olduğunu ve nelerin reddedilmesi gerektiğini saptamak için onları da parçalamalıyız. Anlamlı olup olmadıklarını, anlamlı oldukları için mi desteklendiklerini, yoksa onlara teslim olmanın kötülük ve zulüm mü olduğunu saptamak için.
Sayfa 101Kitabı okudu
Hildegard Hamm-Brücher'in dediği gibi demokrasi kendiliğinden olan bir şey değildir, sürekli yeniden kazanılması ve savunulması gerekir.
Sayfa 94Kitabı okudu
İnsan, şartlar onu buna sevk ettiği zaman zalim ve sapık bir varlığa dönüşebilir.
Sayfa 91Kitabı okudu