Doğurgan cins karşısında üstünlüğü koruma ya da hakimiyetin sürmesi için kadını baskı altında tutma gereği , erkeklerde kaçınılmaz olarak çok güçlü bir kadın korkusu yaratırken iki cins arasındaki ilişkileri de yarı açık yarı gizli bi kadın düşmanlığına , kadına karşı hem gerçek hem de simgesel bir savaşa dönüştürür