Aziz Nesin'in Aziz Nesin'den Seçtikleri

Sizin Memlekette Eşek Yok mu?

Aziz Nesin

Oldest Sizin Memlekette Eşek Yok mu? Quotes

You can find Oldest Sizin Memlekette Eşek Yok mu? quotes, oldest Sizin Memlekette Eşek Yok mu? book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
- Bir insanın yaşamakta olduğunu salt kendisinin bilmesi yetmez; insan tek başına değil ki... Bir insanın bu dünyada var olduğunu, yaşadığını başka insanların da bilmesi gerekir ve bunu nice çok insan bilirse o insan o denli daha çok vardır. Herkesin var olma nedeni başka başka; benimki Tülsü'yü sevmek. Ben Tülsü'yü severek, sevdiğimi de herkese duyurarak var olabiliyorum bu dünyada.
Sayfa 23
Benim memleketimde ancak zenginler çocukluklarını yaşayabilirler. Benim memleketimde ancak zenginler, gençliklerini yaşayabilirler. Benim memleketimde ancak zenginler, yaşlılıklarını yaşayabilirler. Benim memleketimde... Yellelli yeleliiiii... Yellelli yaaaar yaaaaa...
Sayfa 29
Reklam
Yaşayamadığım çocukluğumun özlemi hâlâ içimde kıpırdaşır. Çocukluğumu hiç yaşayamadım. Hiç bir oyuncağım olmadı, ne oyuncak tirenlerim, otomobillerim, ne leğendeki suda işleyen oyuncak vapurlar... Mile oynayamadım, bitek zıpzıpım olmadı.. Hiç uçurtma uçurtmadım. Hiç çember çevirmedim. Hiç salonum olmadı. Annemle bir zengin evine bayram ziyaretine gitmiştik. Zengin çocuğunun bi dolu, bi dolu, biçok, biçok oyuncakları vardı. Raylar üstünde giden tirenine tirenine tirenine tireni tiren tir... dokunmak istedim. Elimi uzattım, Annem fısıldayarak payladı: -şışşt, bozarsın! Çektim elimi...
Sayfa 29
Doktor gülüyordu, ama nasıl, boğulacak gibi gülüyor... Gözlerinden yaşlar geliyor gülmekten. - Ne gülüyorsun? diye soruyorum. Cevap veremiyor gülmekten... Boğulacak, bayılacak diye korktum. Koskocaman, bıyıklı adamın balonla oynamasına ben de gülmüştüm ama, onun kadar değil... Onun gülmesine bakıp ben de kendimi tutamadım; ikimiz karşılıklı gülüşüyoruz:..:)
Sayfa 30
Boy kısaysa ne olmus zıplasınlar :)
Adam, - Boyunuz kaç? diye sordu. Başka zaman olsa boyumu söylemem. Boş bulunup, - Bir elli sekiz, dedim. - Tamaaaam... dedi, boşuna değil... Ben de bu adam neden denizi görmüyor, gözlerine perde mi inmiş, diyordum. şimdi neden denizi görmediğiniz anlaşıldı. - Neden görmüyor muşum? - Boyunuz yetişmiyor da ondan... Denizi görmek için, en aşağı bir yetmiş boy olmalı. Parmaklarınız üzerine kalkın bakalım. Ayak parmaklarımın üstüne dikilip baktım, yine deniz yok. - Zıplayın birazcık, o zaman görürsünüz.
Sayfa 37
- Rica ederim. Uzun zaman İstanbul'dan ayrı kaldığınız belli. şimdi İstanbul evlerinin yüzde sekseninde periskop var. Periskop bir ev için en gerekli eşya. Akşam evinize yorgun argın geldiniz mi, periskoptan denizi seyredersiniz, içiniz açılır. - Beyefendi, bu eve yazık ediyorsunuz. Ev sahibi şaşırdı? - Neden? - Bu kat ayda iki yüz değil, en az günde iki yüz lira getirir. - Ne gibi? - Ne gibi olacak. "Çok güzel deniz manzarası seyretmek isteyenlere fırsat. Saati iki buçuk lira" diye gazetelere ilan verin. Kapı da bilet kesmeye yetişemezsiniz. Az kalsın adamla döğüşecektik. Hemen dışarı çıktık. Merdivende karım, - Denizi bir kerecik de ben görebilseydim, buraya kadar gelmişken... dedi.
Sayfa 40
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.