Uzun zamandır kitaplıkta durup nasıl olurda fark etmedim diye kendime sitemimden sonra açtım kitabın sayfalarını. Tabi bunca zaman bekleyip çocukların hışmına uğramış olsa da bağzı sayfalar yinede okunmayacak kadar kötü değildi ( eksiden bizim ev de çocuk eksik olmazdı
Şimdi hepsi büyüdü ) ((:
Okudukça anlıyoruz ki; Aziz Nesin’in kalemi bunca zaman sonra bile evet sen hep haklıydın dedirtecek cinsten. Bu yüzden çok fazla alıntı bile yapmak gerekmedi. Kitabın tamamı akıl da kalması gereken sözlerle dolu.
Zaten anlamayacaksınız farklı bir ülkede yaşıyorsunuz demektir (: % 60 %90 anladınız siz
( Tülsü’yü Sevmek, parle vu Fransızca,
alırsınız cenneti, sınır üstündeki ev, du bakalım n’ olacak) bunlar benim için ayrı birer hikaye
Her bölümün hikayesinde başka başka duyguları yaşamak mümkün, kızgınlık, mutluluk, gülümsemeler. Ülkenin içinden ki durumu düşünürsek hem topluma hem politikacılara karşı yaptığı hiciv ve mizahi dilini bir an da alabiliyorsunuz. Bu yüzden çoğu hikayeden kendinize de pay çıkarmak mümkün.
Mümkün olduğunca Aziz Nesin’i her yaştan insana okuyun okutturun isterim..
Aziz Nesin ustanın samimi ve sivri dilinden gerçekleri mizâhi bir dille okumak isteyenlar için kısa hikayelerden oluşan güzel bir eser.
Yaz akşamlarında (okumak için, kışa göre daha az vakit bulunduğu) kolaylıkla okunacak kosa hikayelerden oluşan bu neşeli eseri Tavsiye Ediyorum. Keyifli okumalar.
