9/10
1 Kişi
1
Okunma
1
Beğeni
350
Görüntülenme
“Aşk şarabından arda kalan bir işret yorgunluğuyla hecelenen bu şiirler, mânâ denizine atılan bir şişe içinde bulundu... Şarabı ben içtim, şiirler size kaldı…” Ey Âfet-i Sûzan! Unutma ki, 'Aşk'; kelimelerin nâmusuna ilişmeden yekpâre sâdeliğimizle yazgımıza yenilmektir. Sevmek ise; bu yenilgiyi havârîler gibi kutsamak. Benimkisi ise; tek perdelik matineler gibi paramparça oluşun cinâyeti ya da bir çocuksu inanışın... Sana gelince; sen, varlığını yokluğun için delîl olarak kullanmaksızın, reçineli aşklardan kaçan; ama, bir gün adanacak bir yokluğu -belki beni- varlığına delîl olarak kullanmaya muhtâç olduğun için fildişi kulemin prangalı mahkûmusun. Korkarım ki özgürlüğün dudaklarımın tuzunda… Ey Sevgili... Sevginin havârîlerine yetiş. Çünkü ben aşkımı göklere çıkaracak kadar edîb ve münevver; ama aynı aşkı içime gömecek kadar da edep sâhibiyim. Belki bir gün sırrıma aşinâ olursun. Evet..! Roma bir kez yakılır; ve sen, Roma’yı yaktın... Sergüzeştî hayâtının her gününü istiyorum... Neden mi? Çünkü kalender havarîler kaldıysa yollarda; sevginin en mâhrem sırrına ermek gerektir .. Yâni; dokunaklı şarkılar bir yana; taşralı türküler söyleyip, varoşlarda üşümek gerektir .. Çünkü her gençliğin dört umdesi vardır .. ... Vatan kokusu ... ..... Kitap kokusu ... ..... Oğul kokusu... ..... ve Yârin kokusu...
Yazar:
Mehmet Hakan Alşan
Mehmet Hakan Alşan
Tahmini Okuma Süresi: 3 sa. 10 dk.Sayfa Sayısı: 112Basım Tarihi: Aralık 2002Yayınevi: Serander Yayıncılık
ISBN: 9789759758946Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Henüz kayıt yok
Reklam
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.