intiharın bilinçli bir davranış olduğu kabul edilemez. hiçbir insan sebepsiz yere ölüme gitmez. mutlaka kişiyi intihara sürükleyen bir sebep vardır.
birçok kültürde intihar farklı yorumlanır. mesela İslam kültüründe intihar çok büyük bir suç ve günah olarak nitelendirilir. öte dünya kavramına sahip olan İslam inancına göre insanlar، yaratılış gereği yaşamaya motive edilmiştir. insan, yaşamaya, ilerleyeme, gelişmeye dönüktür. fizyolojik program gerilemeyi kabul etmez.
ancak sonradan devreye giren çevresel etkenler, eğitim tarzı ve hastalıklar bu fizyolojik (İslamiyete göre ilahi) programı bozar ve çark tersine dönmeye başlar.
kişi artık var olmak değil yok olmak istemektedir. yaşamayı değil ölmeyi seçmek ancak hastalanmış bir beynin tezahürüdür. çünkü insan en kötü ve en acı durumda bile yaşamayı tercih eder. kültürel ve dinsel bakışın bu tespiti dikkate alması gerekmektedir. dikkate alındığı takdirde intihara teşebbüs eden kişi günahkâr değil, hastalanmış biri olarak görülecek, dolayısıyla çözüme yönelik bir yaklaşım benimsenmiş olacaktır.
Tuhaf ve yeni kelimeler uydurularak yazılmış bir şizofren şiiri;
"Artık herkese beleş Müslümanlık
Biz ortadan çıkalım biz gümanlık
Her türlü herzeyi yiyerek aman
Hoca ile hacının işi duman
Yazıyorum ama yazarken eyvah
Acımayacak bize ulu Allah
Biz yine hayrı diler olalım mı
Kitaplar içinde saç yolalım mı
Bilmiyorum hiç bir şey bilmiyorum
Sana sığındım, hayrı diliyorum"
araştırmalardan elde edilen ilginç bir bulgu da şudur; manik depresif sanatçıların hastalıkları tedavi edildiğinde üretkenlikleri kesintiye uğramakta, şizofren sanatçıların üretkenlikleri ise tedaviden etkilenmemektedir.