Bilim kurgu eskiden çokça okuduğum bir türdü ama artık nadir okuduğumu farkettim ️ Sanırım o yüzden de ilaç gibi geldi bana Türünün çok güzel örneği, Brandon’ın kalemiyle buluşunca tadından yenmedi Zamanım bol olsaydı 1-2 günde bitirirdim fakat yine de 640 sayfa kitabı kısa sürede bitirdiğimi düşünüyorum
.
Kitabımıza gelecek olursak, biraz konudan bahsedeyim. Geçmişte yaşanmış bir savaş sonrası uzaylılar tarafından küçük bir gezegende mahsur kalmış, gökyüzüne hasret bir insan topluluğu. Onları sürekli rahatsız eden bir uzaylı ırkı Kreller. Krellerle savaşmak için yetiştirilen gemi pilotlarından Chaser, bir savaş esnasından kaçtığı için kendi filosu tarafından vurulmuş ve ailesi de o gün bugündür korkağın ailesi olarak dışlanmıştır. Chaser’ın kızı Spensa’nın da en büyük hayali babası gibi pilot olmaktır fakat bunu engellemek için her şeyi göze alan bir amiral varken ne kadar başarılı olabilir? Bir şekilde pilotluk okulunda eğitim alsa da bir korkağın kızı olmak onun yaşamını zorlaştırır. Fakat Spensa babasının korkak olmadığından emindir ve bunu da ispatlamaya da kararlıdır. Bir gün hiç girilmemiş bir mağarada bulduğu bir gemi ona bir amaç verir, 170 yıldır saklı kalan bu arızalı gemiyi onarmaya başlar fakat bu, hem konuşan hem de ruhu olan geminin de sırları olmadığı anlamına gelmemektedir. Spensa, geminin sırrını çözebilecek mi? Babası gerçekten de bir korkak mı? Krellerin sırrı ne? Hepsini ve çok daha fazlasını okuyup öğreniyoruz