Batı düşünce tarihinin bir nevi sahnelendiği bir roman “Sofie’nin Dünyası”. Perde perde mevzu başlıklarına bakıldığında, kapısını “Cennet Bahçesi, Silindir Şapka” ile açan eser, “Mitler ve Tabiat Filozofları”ndan felsefe tarihine giriş yaparak, “Sokrates, Platon ve Aristo” üçlüsüyle yavaş yavaş olgunlaşır. Gaarder bizi Helenizmin –bir ateş kıvılcımının- içine atar, Orta Çağın dar koridorlarından “Rönesans, Barok ve Aydınlanma Çağı”na götürür. Müellifin “içindekiler” hâlinde tablolaştırdığı ve okuyucuyu hissiyat olarak hazırlayan alt başlıklar da oldukça ilgi çekici : “İyi Ve Kötü Güçler Arasında Hassas Bir Denge”, “Avrupa’da Bir Hayalet Dolaşıyor”, “İnsan Özgürlüğe Mahkumdur”…
Eser, anlatımları ile yaşadığımız yüzyıla yaklaştığında, Kierkegaard, Marx, Darwin ve Freud’u da anlatır. “Çağımız” ve “Büyük Patlama” başlıkları ile yeni düşünceler üzerinde zihin egzersizi yapmamızı sağlarken, eserin son sayfalarında asıl-gölge bilmecesinin değerlendirmesini okuyucuya bırakarak kapağını kapatır.