Bir polis bir kolumda, bir polis öbür kolumda. Tam karakola girerken, biri kolumdan çıktı, ben o bıraktı derken, bir adım sonra, o arkadan bütün gücüyle sağ yanağıma bir yumruk indirdi, eğer sol kolumda güçlü birisi olmasa ikimiz birden devrilirdik. Benim beynim döndü, adeta kendimi kaybettim. Bu polisten yediğim, hayatımda, ilk yumruk oldu. Milleti içeri alan polisler beni o halde görünce bırakın bunu dediler ve beni almadılar. Ki, o yumruğu görmemişti onlar. Benim kulağımdan o akşam bir şeyler akmaya başladı. Bir iki ay devam etti.
Geldik Galata Köprüsü'ne. Karşıya geçeceğiz. Babama tarif etmişler, Unkapanı'nda, Eyüp'e
giderken hemen köşede, demişler, Yanbolulu Hatçe'yi bulacağın yer. Köprünün başında kutular. Bir kuruş muydu, neydi , bir para verip geçiyorsun. "Hani para?" Babam, para yok, dedi , baktılar bize şöyle bir, haydi geçin, geçin, dediler. Yenicami 'ye, oradan sora sora biz Unkapanı 'nda aradığımız hana ulaştık.
Eski bir han. Eskiden develer kalırmış altında. üstte ızgaralar var, böyle parmak parmak, altı gözüküyor. Develer çalınmasın diye miydi, bilmiyorum. Han karşısında ise bir polis karakolu vardı . Bugün SSK binası var oralarda. Handa fakir fukara kalıyor. Bir iki lira, her neyse, verip kalıyorlar orada. Ordan tütün işine gidip geliyorlar.
Dışardan gelen yabancı sermaye ve burjuvazi, yerli sermaye ile ortaklık kurmuş. Yani tütün şirketleri böyle ortaklıklardı o zaman. Bizim yerli sermayenin bunu tek başına yapması mümkün değil, çünkü o bir ağa. Zengin bir ağa . Daha iptidai. Şalvarıyl a geziyor hala. Yabancı burjuva geliyor, bakıyor kim zengin burada. Filan ağa. Alıyor onu yanına, ortağımsın, diyor. Sen muhatap olacaksın işçiyle, üreticiyle. Ben dilinden, huyundan anlamam. Şalvarını atıyor ağanın. Ona fötr şapka giydiriyor. Ve ona kendi tecrübelerini aktarıyor, akıl veriyor yabancı sermaye sahibi. Bu işçiler yarın işi aksatmaya çalışabilir,
fazla yevmiye isteyebilirler. Bunların başına daima güçlü ustabaşıları koy. Onlara daha fazla yevmiye ver ki , yarınbir şey olduğunda senin menfaatlerini korusunlar. Bu fikirleri bizim ağaya, bizim yeni yetme burjuvaya , ecnebi burjuva veriyor.
..O mükemmel bir kafa
Mükemmel bir yürek,
Yumruklarıyla erkek
Gözleriyle çocuktu.
Hudutsuz ve Allahsız bir baştı o.
Yoldaştı o.
Düşmanlar kına yaksın
Dostlar girsin saflara
Sen gözyaşı göstermeden ağlıyacaksın
Gece gelen telgıraflara ...