"Cennete girmek için önce ölmek gerekiyormuş.Ama ben hemen giderdim.Gider babamı görür tekrar dönerdim.Babam şimdi cennettedir.O amcalar babamı Cennete götürdüler.Cennete gitmek meğer ne kadar zor işmiş.Babamın başına silah dayadılar.Ellerini de arkadan bağladılar.Sonra alıp götürdüler.Cennete götürdüler/Cennete mi götürdüler acaba?Eğer Cennete gitmişse...Cennet,Allah'ı sevenlerin gideceği yerdir.Babam Allah'ı çok seviyordu.Sevdiğini söylüyordu.Eğer babam Cennette ise...Orada elma var,üzüm var,kuşlar,çiçekler...Off!..Ben babamı istiyorum...Ben babamı istiyorum?Ben babamı istiyorum anne!.. "
Koğuşun bir kenarında ayrılan yerde namaza durdu.Fatihadan sonra Tûr Sûre'sinin son ayetlerini işitebilecek bir sesle okumaya başladı. Manasını/mealini biliyordu bu ayetlerin. Belki de onun için böyle sesli okuyordu. "Şüphesiz o zulmedenlere bundan başka (dünyada başlarına gelecek) bir azap daha var; fakat çoğu bunu bilmez.Sen rabbinin hükmünü sabırla bekle, kuşkusuz sen bizim gözetim ve korumamız altındasın. Her kalktığında rabbini hamd ile tesbih et."
Soğuk Süreç
"Şüphesiz Mü'min erkeklere ve Mü'min kadınlara işkencede bulunanlar,sonra tövbe etmeyenler var ya,işte onlar için cehennem azabı vardır,yakıcı azapda onlaradır."
(Büruc Suresi 10. Ayet)