İki Savaş Arasında Almanya’da Yaşama Deneyleri ve Mesafe Kültürü

Soğuk Temas

Helmut Lethen

Quotes

See All
Zaman kökeninden uzaklaşmıştır. İnsanın yaşamak istediği gibi değil de yaşayabileceği gibi yaşamasından başka yapacak bir şey kalmamıştır. Kaderin bize bahşettiklerini bizden esirgediklerinden üstün görmek zorun­ludur.
Acı ve üzüntü çeken ilkel denen insan yüksek sesle yakınır, elbiselerini yırtar ve kendi eliyle kendisini yaralar; bütün bunları günümüz insanının sessiz kalıp, koluna yas kurdelasını takarak işine gücüne koyulduğu du­rumlardan esasen farksız durumlarda yapar.
Sayfa 119Kitabı okudu
Reklam
1924 'teki antropolojisinin ilkeleri şöyle özetlenebilir: İnsan do­ğası gereği yapaydır. Dünyaya ayrıksı, egzantrik bir konumda gelir ve yaşayabilmesi için etrafındaki kültürel bağlamda bulabileceği ikinci bir doğanın yapaylığına muhtaçtır. Tarih, insanların sürekli olarak nesnel yapılar geliştirmekle meşgul oldukları ve bu yapıları kendi varoluşlarının mecrası ve ölçüsü olarak ibraz ettikleri bir sü­reç haline gelir. İnsan varoluşunun yapay koşul ve biçimlerinin bu şekilde tanınmasının antropolojinin gelişimi konusunda çok geniş kapsamlı etkileri olacaktır; Amold Gehlen sonraları kendi kurumlar kuramını insanların doğası gereği kültürel varlıklar oldukları ilkesi üzerine kuracaktır.
1930'larda toplumsal mücadelenin müthiş utandırma tiyatrosu­nun tasviri edebi olarak en yüksek noktasına çıkar. Elias Canetti'nin Kitle ve İktidar'ı dilsiz iktidar kümelenmelerine dair panoramik bir tasvir sunar. 1920'lerin yazarlarının yaptığı utanç kültürü tariflerin­den yola çıkarak beden pozisyonları hakkında kapsamlı bir yorumlayıcı analiz görürüz bu kitapta. Canetti boyun eğme ve tabiyetin işaret dilini deşifre eder. Başkalarıyla temastan korkan bireyler kit­lelere kaçar ve orada utanca karşı korunma imkanı bulurlar. Böyle­ce kendileriyle olup biten her şey arasına mesafe koymanın gerek­tirdiği disiplinden kurtulmuş olurlar; güven alanlarını ötekilik alanlarından ayırabilmek için kişisel ayırma teknikleri uygulamaya ge­rek kalmaz, çünkü bu görev, aynı zamanda bireysel kişiliğin sınırla­rını muazzam miktarda genişletme vaadinde de bulunan kitle oluşu­munun kendisi tarafından devralınır. Canetti kitle davranışının çe­şitli biçimlerini betimler, ama yaptığı gözlemler ordu veya parti ay­gıtı gibi "yapay gruplar"ın (Freud) takip ettiği mekanizmalara çok daha uygun düşer. Jestler hakkındaki kitabı aslında doğa tarihine bir katkı haline gelir. Bedenlerine şematik olarak kaydedilmiş emirler­den kaçmayı başaramayan mahluklar gösterir bizlere Canetti.
Güçlüler en çok ken­di başlarınayken güçlü oluyorlar.
Sayfa 211Kitabı okudu
İnsanlar iyilik yapmaya zor­landıkları ölçüde iyilik, kötülük yapmalarını hiçbir güç engelleme­diği sürece kötülük yaparlar.
Sayfa 150Kitabı okudu
Reklam
Aşın iyilik yüzünden kötü olmamalı: Hiç kızmayan birinin payına dü­şen şeydir bu. Bu duyarsız tipler insan (persona) denmeyi pek de hak et­mezler. İçinde bulundukları durum her zaman miskinlikten kaynaklanmaz, aksine beceriksizlikten kaynaklanır. Duyarlılık, uygun vesile olduğunda, bir kişilik eylemidir: Kuşlar korkulukla genellikle alay eder.
Sayfa 136Kitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.