Sergi Yayınevinden 1984 yılında çıkan bu kitap Ksenophon'un iki yapıtını barındırıyor. İlki Şölen, Autolykos'un, Sokrates, Hermogenes, Kharmides gibi birkaç kişiyle yolda karşılaşıp onları evinde ağırlamak istemesiyle başlıyor. Bu eserde o dönemin ileri gelenlerinin nasıl sohbetlerde, istişarelerde bulunduğuna şahit oluyoruz. Herkes birbirine sence senin en önemli özelliğin ne gibi sorular soruyor. Kimisi fakirliğiyle, kimisi aklıyla, kimisi güzelliğiyle övünüyor. İç zenginliğinin değeri, adalet anlayışı, güzellik, dans üzerine sohbetler ediliyor. Cinsellik olgusu daha farklı değerler üzerine inşa edilmiş o zamanlar. Genç erkek muhabbeti var sıklıkla. Ayrıca Sokrates oldukça eğlenceli biriymiş kitaba göre. Bu arada Ksenophon Sokrates'in öğrencisi.
İkincisi, Spartalıların Anayasası'nda ise Lykurgos'un Sparta'ya getirdiği yasalar Atinalılarla yapılan karşılaştırmalarla anlatılıyor. Totaliter rejimlerin öncüsü Sparta'nın nasıl yasaları olduğunu okuyoruz bu bölümde. Birey diye bir kavram yok. Yalnız olmak neredeyse yasak. İnsanlar devlet için var. Sermaye yasak. Yemeği bile birlikte yemeleri gerekiyor. Kadınlar da erkekler gibi yoğun beden eğitimleri görüyor. Savaş için tüm toplum askeri düzende yaşıyor. Tüm vatandaşları Sparta'nın bekası için çalışmak zorunda.
Eserin anlayışına varmak adeta zamanda bir yolculuk.