Kimlik İslami Hareketler ve Barış

Somali

Afyare Abdi Elmi

Somali Sözleri ve Alıntıları

Somali sözleri ve alıntılarını, Somali kitap alıntılarını, Somali en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Somali'de İslâmi uyanışın nasıl başladığı ile ilgili de birçok görüş vardır. Bu biraz da her hareketin kendi tarihi seyrini öne almasından kaynaklanıyor. Örneğin bir takım Selefi gruplar Somali'deki ilk İslâmi hareketlerin Şeyh Nur Ali Olow'un Suudi Arabistan'dan ülke topraklarına geri döndüğü 1950'li yıllarda başladığını öne sürüyorlar. Şeyh Nur öğretilerini ilk kez Mogadişu'daki camilerde anlatmaya başlamıştı. Bu ekole göre zamanın dini kurumları Şeyh'i Vahhabilik ile itham ederek ona karşı gelmişlerdi. Ancak o direndi. 1960'ların sonu ve 70'lerin başında ciddi sayıda Somalili çalışmak ve eğitim almak üzere Körfez ülkelerine gitmişti ve bu insanlar geri döndüklerinde Şeyh Nur Ali Olow'un fikirlerini daha güçlü bir şekilde toplumda savunmaya başladılar.
Sayfa 111 - Açılım KitapKitabı okudu
1970'lerin başlarında Somali ordusu bu yöntemi kullanarak kabilesel kimliği hiçe saydı ve bastırdı. Devrimci konseyi kabilecilikten kurtulma çağrısı yaptı. Tantanalar koptu. Somali medyası (October Star gazetesi ve Mukdisho Radyosu) kabilesel kimliğe vurgu yapılmasını aşağılıyor ve yönetimin bunun kökünü kazıyacağını bildiriyordu. Ordu yöneticileri binlerce insanın katıldığı törenlerde kabile kimliği ve kabileciliği şeklen toprağa gömdüler ya da öyle yaptıklarını zannettiler. Ordu güdümündeki hükümet kabile isim ve sıfatlarının kullanımını yasaklayan yasalar çıkardılar ve aksi durumu suç olarak kabul ettiler. Somali geleneğinde bir kişi baba tarafından yakın akraba ise ona "yeğen" (ina-adeer) denilirdi. Bu da yasaklandı. Devrim, "yoldaş" anlamına gelen Jaalle sözcüğünün kullanımını artırdı. Hükümetin buradaki tutumu, ilerlemek için Somalililerin süregelen çatışmaların sebebi olan ve ülkeyi geri bırakan geleneksel kimliklerinden kurtulmaları yönündeydi.
Sayfa 86 - Açılım KitapKitabı okudu
Reklam
İnsanların gördüğü zarar açısından bakıldığında yüzlerce rehin almanın dışında, korsanların faaliyetleri milyonlarca Somaliliyi de olumsuz etkilemektedir. Zira bu bölgeye yiyecek yardımı ve ticari mal taşıyan gemiler de kaçırmalardan nasiplerini alıyorlar. Bunun sonucunda ise ülkedeki gıda fiyatları birden bire astronomik rakamlara çıkıyor.
Sayfa 44 - Açılım KitapKitabı okudu
1970'lerin sonlarına doğru Tekfir ve Hicret adında bir başka grup ortaya çıktı ve Allah'ın Kitabı'na göre hüküm vermeyenlerin mürted olduklarını, onlara kâfir demeyenlerin de kâfir olduklarını iddia ettiler. Bu şekilde ortaya atılan tekfircilikle beraber durum şöyle oluyordu. Rejim zaten sosyalist olduğu ve yönetenler Müslüman olmadıkları için kafir idi ve Somalili halk da Müslümanlara karşı yapılan zulüm ve katliamlara karşı ses çıkarmadığı için otomatik olarak bu anlayışa göre kafir olmuş oluyordu. Bu hareket Mısır'daki tekfir hareketi ile paralel ilerlemişti.
Sayfa 113 - Açılım KitapKitabı okudu
Somali okullarının çoğu İslâmcı kimseler tarafından idare ediliyor. İş dünyası ve sağlık sektöründe de İslâmcıların ağırlığı görülüyor. Dolayısı ile yakın gelecekte İslâmcı hareketlerin Somali'nin bir gerçeği olacağını tahmin etmek hiç de güç değil. Seçimlerin yapılmasına izin verilse yerel pek rakibi olmayan İslâmcılar kesinlikle baskın gelecektir. Ancak barışçıl yolların önü tıkandıkça İslâmcı hareketler içerisinde güç kullanımını savunan kesin ağırlık kazanacaktır; ki bu yolla da başarıya ulaşacakları çok muhtemel görünmektedir. Zira geçmişte de milis güçlerini defalarca mağlup etmişlerdi.
Sayfa 132 - Açılım KitapKitabı okudu
21 Ekim 1969'da yaşanan askeri darbe Somali'yi sosyalist bir devlete dönüştürdü. Siyad Barre öncülüğündeki askeri rejim birçok okul açıp ve yol inşa etse de Somali halkını yirmi yıldan fazla baskı altında tuttu.
Sayfa 55 - Açılım KitapKitabı okudu
Reklam
Yaptığım görüşmelerde öne çıkan üçüncü sebep Somali'nin sahip olduğu zengin kaynaklar, özellikle de petrol idi. Bir İslâmcı, "günümüzde yaşanan enerji sorunları nedeniyle ABD Somali'nin kaynaklarına özellikle de petrolüne rahatça ulaşabilmek istiyor." diyordu. Onunla aynı görüşü paylaşan bir başkası ise "Önceki hükümetler ABD'ye imtiyazlar veriyorlardı ancak Çin Sudan gibi bazı ülkeleri ABD'ye verdikleri imtiyazları kaldırmaları yönünde ikna etti. Amerika bunları Somali'de yaşamak istemiyor." demişti. Benzer şekilde birçok Batılı yazar 1992'de Somali'ye girdiğinde ABD'nin asıl isteğinin ne olduğunu sorguluyordu. Los Angeles Times gazetesi ABD'nin açlıktan ölen Somalilerden çok petrolle ilgilendiğini öne süren bir yazı dizisi yayınlandı. Yazılardan birinde muhabir Mark Fineman şöyle diyordu: Jeologların görüşüne göre bu topraklarda önemli miktarda petrol ve doğal gaz açığa çıkartılabilir. Tabi Amerikan öncülüğündeki askeri güç bu fakir Doğu Afrika ülkesinde barışı yeniden sağlamayı başarırsa... (ve) barış geldiğinde Siyad Barre rejiminin sağladığı petrol imtiyazları yeniden verilecek... Bu milyarlarca dolar değerinde ve bana inanın tüm oyun işte bu noktada başlıyor.
Sayfa 155 - Açılım KitapKitabı okudu
Ülkedeki diğer tüm muhalif gruplar gibi el-İttihad örgütü de devletin bu denli çabuk yıkılacağını ve dağılacağını öngörememişti. Muhtemelen Siyad Barre rejiminin yerine demokratik bir hükümetin geçeceğini düşünüyordu. Mogadişu'daki Birleşik Somali Kongresi'nden sonra ülke hızla bir iç savaşa doğru sürüklendi. Oluşan kaos ortamı el-İttihad'ı silahlanmaya itti ve örgüt üyeleri ilk olarak Birleşik Somali Kongresi üyesi General Muhammed Farah Aideed ile Kismayo liman kentinde bulunan Arare köprüsü yakınlarında savaşmaya başladılar. Teşkilat burada mağlup olunca kuzeydoğu bölgesindeki merkez şehir Bosasu'ya kaydırıldı. Buradaki insanlar el-İttihad'ı memnuniyetle karşılayarak Bosaso limanının yönetimi ile pek çok önemli görevi daha onlara verdiler. Zira onlar Somali Kurtuluşu Demokratik Cephesi (SSDF) liderleri kadar yolsuzluk yapmıyorlardı.
Sayfa 142 - Açılım KitapKitabı okudu
Lyons ve Samatar'ın yazdığına göre "1983-1990 yılları arasında ABD Somali hükümetine yaklaşık yarım milyon dolar değerinde askeri yardım göndermişti."
Sayfa 136 - Açılım KitapKitabı okudu
İhvan yaklaşımı siyaseti öncelerken, Selefi akım ise toplumun ahlaki açıdan düzeltilmesini ön plana alıyor.
Sayfa 109 - Açılım KitapKitabı okudu
Reklam
2005'in sonu 2006'nın başlarına gelindiğinde eş-Şebab, Tecemmu ve Islah (Yeni Kan)'tan bir grup ile İ'tisam'ın bir kolu güçlerini birleştirerek bu malum savaş ağalarına karşı mücadele başlattılar.
Sayfa 118 - Açılım KitapKitabı okudu
Somaliler etnik açıdan ve dini mensubiyet olarak homojen olmalarına rağmen, çoğulcu bir kabile yapısına sahipler.
Sayfa 91 - Açılım KitapKitabı okudu
Foreign Affairs dergisinde en son yayınlanan makalesinde Robert Kaplan bu meseleyi daha geniş bir çerçeve içerisinde ele alarak yakın gelecekte Hint Okyanusu'nun dünyanın merkez noktası olacağını ve orayı yöneten her kim ise önümüzdeki yıllarda dünyaya da onun hakim olacağını iddia etmektedir. Kaplan'a göre dünyanın petrol ürünlerinin yüzde 70'i Hint Okyanusu'ndan geçmektedir. Çin, Japonya ve Hindistan'dan getirilen bu ürünlerin çoğu bu rota üzerinden taşınmaktadır.
Sayfa 44 - Açılım KitapKitabı okudu
Daha önce konu edildiği üzere ABD Cibuti'de askeri bir üs açtı ve Somali kıyı şeridini düzenli olarak gözetliyor. El-Bereket Bankası'nı kapatarak el-İttihad ve eş-Şebab hareketlerini terörist gruplar listesine aldı. Ayrıca bazı Somali savaş ağalarını desteklediği, Etiyopya işgaline mali yardımlarda bulunduğu biliniyor.
Sayfa 153 - Açılım KitapKitabı okudu
15. yüzyılda İmam Ahmed İbrahim dini nedenlerden dolayı Habeşlilere karşı uzun bir savaş başlatmıştı ve Somali kabileleri de bu savaşlara katılmışlardı.
Sayfa 103 - Açılım KitapKitabı okudu
27 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.