Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Sömürgecilik Tarihi

Raimondo Luraghi

Sömürgecilik Tarihi Sözleri ve Alıntıları

Sömürgecilik Tarihi sözleri ve alıntılarını, Sömürgecilik Tarihi kitap alıntılarını, Sömürgecilik Tarihi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Doğmak acı çekmektir, yaşlanmak acı çekmektir, sevilmeyenle karşılaşmak acı çekmektir; kısacası bedensel varlığı oluşturan her şey acı çekmektir."
Sayfa 137Kitabı okudu
Çok usta gemici olan korsanlar da, fırtınalı gecelerde, gemilerin birbirlerine çarpmamak için dağılmak zorunda kaldıkları zamanlar saldırma adetini edindiler. Böylece denizin en karanlık efsanelerinden bazıları doğdu; bunların en korkuncu, okyanusları hayalet gemisiyle dolaşan ve fırtınalı gecelerde ortaya çıkıp gemileri batıran 'Uçan Hollandalı' efsanesiydi.
Sayfa 116Kitabı okudu
Reklam
Kanlı sömürgecilik tarihinin daha başından, kan rengiyle altın parlaklığı birlikte yürümüştü. Sömürgeler yıkılana kadar, altın ve kan, sömürgeciliğin damgası olarak kalacaktı.
İslam'ın yayıl­ması, Hindu dininde gizli kalmış olan tek Tanrı eğilimlerini körük­lemişti. Brahmanizm, Rig Veda'nın tek Tanrı temeline dayanan fel­sefesini vahdeti vücut ve kişilik dışı yönünde yorumlamıştı. XVI. yüzyılın ilk yarısında, Lahor yöresinden Pencaplı bir adam, açık olarak tek Tanrı konusunda vaazlar vermeye başlamıştı.
Sayfa 145
Rönesanstan (sömürgeciliğin tam anlamıyla doğmasına yol açan çağdır) beri modern insanın doğal eğilimi ve zaafı, kanıt ya da açıklama sıkıntısına düştüğünde klasik geçmişin şanlı gölgesine sığınmasıdır.
Sayfa 13
Kentuckyli Henry Clay'in Amerikan Kongre'sindeki görüşleri.
"Bu cahillik bahanesi, halkın gerçek durumundan habersiz kişiler tarafından ileri sürülmektedir. Ben bu bahanenin doğruluğunu ka­bul etmiyorum. Doğru olsa bile, bu bahanelerden, insanların kendilerini özgürce yönetemeyecekleri sonucunu çıkarmayı kabul etmiyorum. Bu bahane doğru ve bu bahaneden çıkarılacak sonuç haklı olsa bile, bu insanların kaderlerine kayıtsız kalmamız gerektiği sonucunu da kabul etmiyorum. İnsanın kendini yönetmekten aciz olduğu yolundaki doktrini tahtlarda oturanlar desteklerler"
Sayfa 261
Reklam
Bir dili olan, ulus hâline gelmiş bulunan, şehirler kuran, bir dine, bir krala ve yasalara sahip, tarımla uğraşan, çalışkan, dansı ve müziği seven bu insanlara, kelimenin en kötü anlamıyla vahşi denilebilir mi?
Sayfa 228Kitabı okudu
Misyonerle geldiklerinde bizim topraklarımız, onların incileri vardı. Gözlerimizi kapatıp dua etmeyi öğrettiler, gözlerimizi açtığımızda onların toprakları bizimse incillerimiz vardı. Jomo kenyatta
Kolomb şöyle yazmıştı: 'O kadar dürüst ve ellerinde bulunan her şey konusunda o kadar cömert görünüyorlardı ki, onları görmeden inanmak mümkün değildir. Hiç geri çevirmeyecekleri için, kendilerine ait herşeyi istemek mümkündü. İsteyene istediğini hemen verirler ve bunu o kadar büyük bir zevkle yaparlar ki, aynı zamanda kalplerini de birlikte verdiklerini sanırsınız.' Ne yazık ki, çağının adamı olan Kolomb bile özellikle iyilikleri ve ruhlarının soyluluğu yüzünden bu adamları köleliğe sürüklemenin ne kadar kolay olacağını daha o zaman düşünmeye başlamıştı.
Kıta Bağımsızlığını kesin tesisi (1823).
Geniş tartışmalardan sonra, Başkanın fikirleri kesin biçimini aldı ve "Monroe doktrinini" içeren mesaj, 2 Aralık 1823'te, Amerika Birleşik Devletleri Kongresine ve bütün dünyaya açıklandı. Bu mesajda, "Elde etmiş ve korumakta oldukları egemenlik ve özgürlük sayesinde, Amerika kıtaları, bundan böyle hiçbir Avrupa devleti tarafından ileride sömürgeciliğe hedef alınmayacaktır" yolundaki karar açıkça belirtiliyordu. Ve bu mesajda kesinlikle şöyle denilmişti: "Bağımsızlıklarını ilan etmiş ve bunu korumakta olan hükümetler konusunda, haklı ilkelere dayalı oldukları bizce de kabul edilen ve tarafımızdan tanınanlara karşı herhangi bir Avrupa devletinin her türlü baskı ya da kaderleri üzerinde her ne şekilde olursa olsun girişilecek bir denetim müdahale sayılacak ve Birleşik Devletlere karşı düşmanlık gösterisi kabul edilecektir."
Sayfa 263
Reklam
Gerçek Denizciler her zaman denize daha az dayanıklı büyük gemiler yerine, çok daha küçük olan gemilere bel bağlamayı tercih ederler
Beyazlar Afrika'ya geldiklerinde bizim topraklarımız onların İncilleri vardı.Bize gözlerimizi kapatarak dua etmeyi öğrettiler. Uyandığımızda gördük ki onların toprakları bizim incillerimiz vardı.
Uluslararası İlişkilerKitabı okudu
Eskiler sömürgeci olmuşlar mıydı?
Rönesanstan (sömürgeciliğin tam anlamıyla doğmasına yol açan çağdır) beri modem insanın doğal eğilimi ve zaafı, kanıt ya da açıklama sıkıntısına düştüğünde klasik geçmişin şanlı gölgesine sığınmasıdır.
Sayfa 13
Ekber'in din konusundaki hoşgörüsünden ve tek Tanrı'ya inanışından faydalanan, Hint edebiyatı kadar Kuran'ı da merakla okuyan Nânak, fark gözetmeksizin bütün insanlara her türlü kast engeli ötesinden hitap ediyordu
Sayfa 146
Zavallı kızılderili yerlilerin hızla yok edilmeleri öylesine korkunç boyutlara ulaşmıştı ki, sömürgeciler Afrika'dan siyah ırktan köle getirtmek zorunda kaldılar. Böylece, 1501'de tarihin en karanlık sayfalarından biri daha açılıyordu: Bu da zenci ticaretiydi.
153 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.