Son Ada
Zülfü LivaneliSon Ada Reviews
You can find Son Ada reviews, Son Ada book reviews, Son Ada ratings on 1000Kitap.Eleştirel Bir Yaklaşım
Övgülerle dolu bir inceleme yazmak isterdim ama yazamam çünkü sözlerime temel olacak kaynak çok dar.
Öncelikle ilk defa bir Livaneli kitabı okuyorum o yüzden tamamen küsmüş değilim belirteyim. :)
Daha önce birkaç yazısını dergilerde okumuştum ve kalemindeki akıcılık ve arkasındaki bilgi birikimi beni etkilemişti ama en çok aktardığı duygu beni
Yine bir Livaneli klasiği ve yine muhteşem bir eser. Livaneli diktatörlük rejimlerini, demokrasi adı altında halkın nasıl uyuşturulduğunu, iktidar gücüne karşı gelenlerin nasıl acımasızca yok edilmeye çalışıldığını yormadan ve hayvanlar üstünden öyle güzel anlatmış ki yormadan bir solukta okuyup bitiriyorsunuz romanı. Son adanın herkesin yaşamak istediği bir yerken nasıl cehenneme çevrildiğini görmek beni üzse de olaylar zinciri belki de bir nebze olsun bizi düşünmeye sevk edebilir. Herkese iyi okumalar.
Son Ada, son sığınak, son insani köşe... Livaneli'nin belki de okuduğum en iyi kitabıydı. Dehşetle, üzüntüyle, sinirlenerek okudum. Ister istemez kıyasladım her cümleyi yaşadıklarımızla.
Dünyanın karmaşasından, şiddetten, haksız ölümden kaçan bir grup insanın hazin hikâyesi Son Ada. Kaçtıkları her şey ile bir kez de burada karşılaşan, yine (!)
Tek kelimeyle harika bir anlatım ve akıcılıkla yazılmış bir kitap . Tabiri caizse bir solukta okudum. Ada 40 hanenin birbiriyle çok güzel geçindiği izole bir yaşamı barındırıyordu. Ta ki 24 numaralı evde yaşayan kişi ölünceye kadar. Boşalan evin satış ilanı verildi ve birilerinin aklına buraya taşınmak geldi. Bu adanın emekliliğe ayrılmış bir devlet başkanının oyuncağı olacağı kimin aklına gelirdi. Adadaki herkes bireysel olarak yaşarken bir anda birinin kendini başkan ilan etmesiyle birçok kişi düşünmeyi , mantık ve fikir yürütmeyi unuttu. Çünkü o kişi (Kuşkusuz Kenan Evren) işini o kadar iyi biliyordu ki herkesi kendi düşünceleriyle zehirledi. Kana susamış bir köpek balığının martılara , doğanın normal dengesine açtığı savaşı insanlık ödedi. Ütopik bir adada huzurla yaşarlarken insanların aklına fesatlık , kötülük sokulmaya başlandı. Dostlar düşman oldu.
Daha önce kimler üstü kapalı veya açık olarak yazmadı ki konuyu. George Orwell da yazdı, Gabriel Garcia Marquez de yazdı. Kimileri dalga geçerek acıyı komedi gibi göstererek kimileri hayvanlar üzerinden ,kimileri hayali masallarla yazdı bu güne kadar. Kimi yazarlar ise geşmişte olan aynı olayları tüm gerçekliğiyle bir tarihçi olarak yazdı.
Doğa ile savaş halindeyiz. Eğer kazanırsak,kaybedeceğiz.
Günümüz dünyası anlatılıyor kitapta. Ekolojik dengenin bozulması sonucu meydana gelen felekatleri ayrıntısıyla bahsetmiş Livaneli. Kitabı okuduktan sonra ekosistemdeki her canlı türünün ne büyük öneme sahip olduğunun farkına varıyorsunuz. Küçük bir uğur böceğinin bile ekosistemdeki önemi çok büyük(Uğur böceği,yaprak bitlerini yer bitkilerin sağlıklı büyümelerine yardımcı olur). Kitapta Ada'da mutlu ve huzur içinde yaşayan insanların düzenlerinin Ada'ya sonradan dahil olan başkanın yerleşmesi ile bozulduğunu okuyacaksınız. Başkanın adanın ekosistemine verdiği zararlar dehşet verici ve bu zararlar karşısında susan insanlarda en az başkan kadar suçlu. Hubert Reeves dediği gibi "Doğa ile savaş halindeyiz. Eğer kazanırsak, kaybedeceğiz". Bizler ise kaybetmeye başladık. Dünya çapında salgınlar,afetler yayılmaya başladı. Doğa artık bizi istemiyor.