Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Osmanlıyı Yeniden Keşfetmek 2

Son İmparatorluk Osmanlı

İlber Ortaylı

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Tarih isteseniz de, istemeseniz de orada, sizin küplerinizde duruyor. Tarihi, cehaletten dolayı "reddettim" deyince, reddedildi zannedilir. Bazıları, "Osmanlı'yı reddettim" diyor. Adam zannediyor ki, pasta keser gibi tarih kesebilir. Mümkün değil! Böyle bir şey olabilir mi? Bir kere Cumhuriyet'i kuranlar; Osmanlı paşaları, Osmanlı erkan-ı harbiyesidir. Demek ki, redd-i miras sosyal düşünceye, sosyal realiteye uymayan bir şeydir.
"Türkler için model yoktur; çünkü biz modern bir dünyada muasır medeniyeti hem benimsemek, hem de onunla kavga ederek tarihimizi ve kimliğimizi korumak zorunda olan bir milletiz."
Reklam
İngiltere ve Fransa gibi devletler imparatorluk değildir. Bunlar milli devlettir ve denizaşırı Sömürgeleri vardır; yani asla Roma gibi, Sasaniler gibi, İslam Abbasi İmparatorluğu gibi bir imparatorluk değillerdir. Bunlar, tebaalarına "bir toplumun üyeleri ve yeteneklerine göre icabında yüksek mevki verilecek adamlar" diye bakmazlar. Bunların anavatan halkı vardır. Bir de sömürge ötesi ülkeler vardır. Bu bakımdan imparatorluk değillerdir; ama böyle deniyor; yani, Sirkeci'deki bitli otellere "palace" denmesi gibi bir şeydir bu.
Yeryüzünün en işlek, en renkli bölgelerinden birisiyiz. Akdeniz havzasındaki üç tarihi imparatorluktan birini kuran ve eritenlerin torunları ve çocuklarıyız. Osmanlı'nın tarihini ve kimliğini bilmek ve anlamak o kadar kolay değil; bütün etrafı, yani yeryüzünün en esaslı uygarlıklarını tanımamız lazım. Etrafımızı tanıdıkça, aslında kendimizi de daha çok severiz. Cahil bir milliyetçilik duygusu veya aşağılık karışık hastalıklı bir kozmopolitlik, yerini daha bilinçli bir tarih sevgisi ve anlayışına bırakır.
Burada tabii şunun üzerinde duralım; matbaa bu ülkeye şu veya bu sebepten dolayı geç gelmedi, bir tek sebepten dolayı geç geldi. Arz ettiğim gibi, insanların eve kapanıp okuma alışkanlığının olmamasıyla ilgiliydi.
Tarihte ilk ve son defa birleşen Balkan milletleri 1912-13 kışında Edirne'yi zorladılar. Şükrü Paşa gibi modern Osmanlı askeri tarihinin hiç şüphesiz en yetkin generallerinden biri olan, son derece yüksek Askeri malumata ve umumi kültüre sahip adam, inatçı savunmacı oldu. Ordumuz burada mühimmatsız, cephanesiz, ağaç kabuklarını yiyerek bir kışı geçirdi. Ve şerefle şehri savundu. Tabii sonunda Bulgar ordusu içeri girdi, ama bir müddet sonra söylediğim gibi, Enver Bey burayı 2. Balkan Savaşı'nın Sırp-Bulgar-Yunan çekişmesi arasında geri aldı. Onun verdiği şöhretle de hem mirlivalığa yani generalliğe, sonra hızla ordu komutanlığına ve başkomutan vekilliğine, yani padişah vekilliğine kadar tırmanmıştır. Bu mutlu olay, Edirne'nin geri alınması olayı, bir bakıma Sarıkamış felaketine kadar giden, Paşa'nın çok erken terfiinin nedeni olmuştur.
Reklam
Dünyada hiçbir toplumun standartlarını değiştirmeden yaşama imkânı yoktur. Bunu yapamadığı takdirde bir toplum geri kalır ve sömürülmeye başlar. Bazı önceliklerini kaybeder.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.