4 Cilt Takım

Son Peygamber Hazreti Muhammed

Muhammed Ebu Zehra

En Eski Son Peygamber Hazreti Muhammed Sözleri ve Alıntıları

En Eski Son Peygamber Hazreti Muhammed sözleri ve alıntılarını, en eski Son Peygamber Hazreti Muhammed kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Resulullah (s.a.v.) efendimiz, Fedek'teki Mürre oğullarına otuz süvari ile birlikte Beşir bin Sad'ı gönderdi. Beşir, Mürre oğullarının davarlarını önüne katıp Medine'ye doğru yol almaya başladı. Arkasından ulaşan Mürre oğulları onlarla savaştılar ve beraberindeki arkadaşlarının tümünü Öldürdüler. Tek başına şiddetli bir savaş veren Beşir, nihayet
Sayfa 8 - Kitabevi Yayınları,e-kitap
Selam veren bir kimseyi öldürmek doğru değildir. Çünkü İslamiyet, müslümanların sadece müdafaa savaşı vermelerine müsaade etmiştir. Barış isteyen kimseleri öldürmek caiz değildir. Bunu şu ayet-i kerimenin yüksek ifadelerinde de müşahede etmekteyiz: Ey inananlar, Allah yolunda savaşa çıktığınız zaman iyi anlayın, dinleyin, size selam verene, dünya
Sayfa 10 - Kitabevi yayınları,e-kitap
Reklam
Ertesi sene zilkade ayı geldiğinde Peygamber efendimiz Um-retü'1-Kaza, ya da Umretü'l-Kısas denen Umre görevini eda etmek üzere Mekke-i Mükerreme'ye yöneldi. Müşriklerin mü'minleri Umre'den bir yıl önce men etmelerinin misillemesi olduğu için bu Umre'ye kısas umresi denilmiştir.
Sayfa 12 - Kitabevi yayınları,e-kitap
Çünkü bazı kimselerin, işlenen fiilleri seyretmeleri, duydukları sözlerden daha fazla etkilenmelerine vesile olur.
Sayfa 13 - Kitabevi Yayınları, e-kitap
Peygamber (s.a.v.) efendimiz ile müslümanlar zulme uğradıktan sonra işte böyle muzaffer olmuşlardı. Müşrikler iman karşısında Öfkeden kudurmuşlardı. Peygamber efendimiz Mek-ke-i Mükerreme'de üç gün ikamet edip Umre görevini ifa etti. Kendisi ve ashabı Beyt-i Muazzama'nm yanında ibadet etme sevabına nail oldular. Öte yandan Kureyşliler ise öfke ve üzüntülerinden çılgına dönmüşlerdi. Zira tevhid davetiyle Allah'ı birleme şiarı onların gözleri önünde Mekke-i Mükerreme'ye girmiş, bu davete karşı saldırıya geçememişlerdi.
Sayfa 13 - Kitabevi Yayınları, e-kitap
Peygamber efendimiz muharip bir kimse değil, aksine insanları fırsat buldukça Allah'a davet eden bir kimseydi. Dostluk göstererek, davette bulunarak, hidayete çağırarak insanlara doğru yolu göstermek vazifesiyle yükümlü olduğunun bilincindeydi. Onlar kendisinden her ne kadar nefret etseler de o en uzak olan kimseleri dahi kendisine yaklaştırma gayreti içindeydi. Kendisinden kaçanları dost edinmek istiyordu. Şartlar ne olursa olsun o onlarla yakınlaşma fırsatlarını değerlendiriyor ve bu fırsatları bulunca da onları hakka davet ediyordu. Mescid-i Haram dahilinde olmasa bile müşriklerin bir kısmıyla karşılaştığında onları hakka davet etmişti.
Sayfa 14 - Kitabevi Yayınları, e-kitap
Reklam
İslam
Her ne kadar müşrikler, kalpleri birbirinden nefret edip uzaklaştırmak ve asla yakınlaştırıp dost kılmamak için çaba sarfettilerse de bu umre vesilesiyle kalpler birbirine ısınıp yaklaştı. Hatta bu kalplerin bir kısmı İslamiyet'e yönelip yumuşadı, îmana girme yollarını araştırdılar. Peygamber efendimiz tarafından İslam'ın kılıcı olarak adlandırılan Halid bin Velid'in bu umreden sonra müslüman olduğunu bilmemiz, bu gerçeği is-batlamaya kafidir. Peygamber efendimizin zamanında, ondan sonra Ebu Bekir'in hilafeti döneminde ve Ömer'in hilafetinin ekseri zamanlarında vuku bulan savaşların hepsinde Halid, islam'ın meşhur bir kılıcı olmuştu.
Sayfa 14 - kitabevi Yayınları,e-kitap
Kur'an-ı Kerim'de Umretül Kaza
Resulullah (s.a.v.) efendimiz görmüş olduğu sadık bir rüyada sahabileriyle birlikte, kimi başlarını tümden tıraş ederek, kimi de saçlarını kısaltarak Mescid-i Haram'a giriyorlardı. Burüyadan sonra Hudeybiye sulhu yapılmıştı. Peygamber efendimiz de ihramdan çıkmıştı. Hz. Ömer üzüntü ve öfkeyle: "Ya Resulullah Kabe'yi tavaf edeceğimizi bize
Sayfa 15 - Kitabevi Yayınları, e-kitap
Umretül kazanın, uzak duran kalpleri İslam'a yaklaştırmak, yabancıları İslam'ın prensipleriyle tanıştırmak, onları dostane bağlarla mü'minlere bağlamak için bir fırsat olduğunu söylemiştik. Dostluk ve merhamet davetçisinin çağrısına her ne kadar katı kalpli kimseler uymamışlarsa da hakka yapılan davet akıllı kimselerin gönüllerini etkilemişti. Bunlar İslam'ın yücelmekte olduğunu görmeye başlamışlardı. Bunu da kuvvet mantığıyla, hidayet mantığıyla, akıl mantığıyla anlamışlardı. Bulutlar dağılmış, hakikatler açık bir biçimde ortaya çıkmıştı. Bu gerçekleri anlayanlardan biri, hatta en başta geleni Halid bin Velid idi. İslam'a girdikten sonra gerçekten de İslam'ın kılıcı olarak adlandırılmıştı. Her ne kadar bela ve musibetler hususunda ilk mücahidlerin mertebesine ulaşamamışdıysa da İslam'ın kılıcı unvanını almıştı. Gerçekten de islam'ın ilk döneminde mücahidler büyük baskılarla karşılaşmışlardı. O sıralarda bütün kuvvetler müslümanların üzerine saldırıya geçmişlerdi.
Sayfa 19 - Kitabevi Yayınları, e-kitap
Ey kardeşim! En elverişli, en yararlı yerlerde kaçırmış bulunduğun fırsatlara acele yetiş!
Sayfa 19 - Kitabevi Yayınları, e-kitap
Reklam
Resulullah (s.a.v.): "İslamiyet, kendisinden önce işlenmiş günahları yok eder, kesip atar!" buyurdu.
Sayfa 21 - kitabevi Yayınları, e-kitap
Dillerin hakkı söyleyemedikleri, kalplerin imana açılamadıkları zor bir zamanda Ömer, İslamiyet'i güçlendirmişti. Halid, Allah'ın ars-lanı Hamza gibi de olamamıştı. Çünkü Hamza, İslam'a karşı asla durmamış, başlangıçta dahi kardeşi oğlu Muhammed (s.a.v.)e kendi akrabalık gayreti nedeniyle teslim olup İslamiyet'ini izhar etmiş, sonra da savaş kahramanı değil, cihad kahramanı olmuştu. Çünkü savaş kahramanları her zaman müca-hidlik niteliğine sahip olmayabilirler. Cihad kahramanlarının bir kısmı savaş taktiklerini bilmeyebilirler. Örneğin Bilal ile Ammar ve diğer eza ve belalara maruz kalan mü'minlerin bir kısmı savaş taktiğinden habersizdiler. Ama İslam'ın binasının kuruluşunda ilk kerpiç taşlarını teşkil etmişlerdi.
Sayfa 21 - Kitabevi Yayınları, e-kitap
Necaşi: "Yazıklar olsun sana ey Amr! Evet ben onun Allah tarafından gönderilmiş bir peygamber olduğuna şe-hadet ediyorum. Son sözümü dinle de hemen ona tabi ol. Çünkü vallahi o muhakkak hak üzeredir ve kendisine karşı koyan herkesi yenecektir. Musa peygamberin, Firavun'a ve ordusuna galip geldiği gibi o da galip gelecektir!" dedi.
Sayfa 24 - kitabesi Yayınları, e-kitap
Çünkü onlar, mü'minleri dinlerinden ötürü fitneye düşürmüşler bir kısmını öldürerek, diğerlerinin İslama girmelerine engel olmuşlardı. îs-lama girmek isteyen kimselere korku salmışlardı. Çünkü Peygamber efendimizin elçisini öldürmüşlerdi. Şu halde Peygamber efendimizin bu hıyanete karşı mukavemet göstermesi gerekiyordu. Zira susması, iman ehli için, hatta bütün Araplar için bir zillet olacaktı. Onlar hak davetini yayma süreci içinde ve halkları zorbalara karşı himaye etme konumundayken böye bir zorbalığa karşı susmaları elbetteki doğru olmazdı.
Sayfa 29 - Kitabevi Yayınları, e-kitap
"Ey inananlar, inkar edenlerle toplu halde karşılaşırsanız onlara arkalar(ınız)ı, dondür(üp kaç)mayın. Kim o gün savaşmak için bir tarafa çekilmez, ya da başka bir birliğe katılmak dışında arkasını döner (kaçar)sa o, Allah'tan bir gazaba uğrar, onun yeri cehennemdir, o ne kötü varılacak bir yerdir!" (Enfal: 15-16)
Sayfa 31 - Kitabevi Yayınları, e-kitap
34 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.