Bu kitabı bundan yıllar öncesinde kütüphane raflarında gezinirken raslantı eseri bulmuştum. Ve şu an kitabı ikinci bitirişim. Çok fazla şey hatırlamıyordum ama üzerimde bıraktığı etkiyi şimdi anlayabiliyorum. Böylesine bir kitabı şu anda tekrar okumak ve onda yakın geleceğimizi olanca çıplaklığıyla görmek içimi ürpertti diyebilirim. İnsanlık, evren, düşünceler gerçekten de böyle bir dünyaya mı evrelecekti? Belki tamamıyla aynısı olmayacaktı fakat şüphesiz bazı şeyleri daha sert bir şekilde yaşayacağımız bir gerçekti.
Son Şeyler Ülkesi, adından da anlaşılacağı üzere her şeyin sonunun geldiği; insanların artık çalışmadığı, çocuk doğurmadığı, eski şatafatlı mekanların olmadığı, fabrikaların günden güne kapatıldığı, herkesin yemek için sokaklarda gezindiği, açlıktan ölen kişilerin yakacak olarak kullanıldığı, bazı yürekli insanların kendisini öldürme cesareti bulduğu, çeşitli intihar senaryolarının çizildiği, kimsenin kimseye güvenmediği, tüm suçların yasal sayıldığı, daha doğrusu yasa diye bir şeyin olmadığı bir yer. Daha fazlasını anlatmaya dilim varmıyor. Gerçeklerle yüzleşmek, insan denen varlığın asıl yüzünü görebilmek, şu anda yaşadığımız hayata şükredebilmek ve bazı şeyleri düşünmek için yazılmış nadide bir kitap olduğunu düşünüyorum. Herkes okumalı.