İnsan, bir gülüşe bakarken aynı anda hem kahkahalarla gülmek hem ayaklarını yere vura vura ağlamak, hem orada sonsuza kadar çakılı kalmak hem de ardına bile bakmadan koşarak uzaklaşmak isteyebilir mi?
Bana göre emek ve fedakarlık yoksa "Seviyorum" diyemezdiniz. Burada çekmem gereken sınırı hep kaçırdığımı, başkalarını severken kendimi de sevmeyi unutmamam gerektiğini ancak şimdi görebiliyordum. Ne diyebilirim ki? Geç de olsa öğrenmiş olmak önemlidir herhalde.
Kimse aşktan ölmez derler ya hani, doğru aslında. İnsan aşktan değil de aşkın yoksunluğundan ölebilir galiba. Yaşanması mümkünken yaşanamayan aşk kalbe ağır gelir, nefes almayı zorlaştırır, yaşamı tatsızlaştırır. Ya öldürür ya da yaşatmaz. Hangisi daha kötü bilemiyorum. Sanırım buna herkes kendisi karar vermeli.