“Duasındaki kuraldışı bir şey, tedirgin etti onu. Başını kaldırıp düşündü. Onu sevmek nasıl yanlış olabilirdi ki? Sevgi, Tanrı’nın armağanıydı, yine de utanmasına neden oluyordu.”
“Sağlık kuralları bir yana, sevilen biriyle paylaşıldığında, uyku çok güzeldi. O sıcaklık, güven ve dinginlik; birinin öbürüne dokunuşunun verdiği o kesin rahatlık duygusu uykuyu örer, bedeni ve ruhu tümüyle iyileştirirdi.”
"Ben yalnızca senin iyiliğini düşünüyorum."
"Evet farkındayım.Ama sen... beni o kadar çok seviyorsun ki cebine koymak istiyorsun. Oysa ben senin cebinde havasızlıktan tıkanır, ölürüm."
"Ben yalnızca senin iyiliğini düşünüyorum."
"Evet farkındayım.Ama sen... beni o kadar çok seviyorsun ki cebine koymak istiyorsun. Oysa ben senin cebinde havasızlıktan tıkanır, ölürüm."
"Benim sizin başınızda olduğumu unutmuş gibisiniz."
"Ne demek istiyorsunuz?" diye soğuk soğuk sordu Clara.
"Size patronluk etmeye hakkım var, demek istiyorum."
"Çalışmamdan bir şikayetiniz mi var?"
"Böyle buz gibi olmanıza gerek yok."
"Benden ne istediğinizi anlayamıyorum ki!"
"Bana karşı nazik ve saygılı davranmanızı istiyorum."
"Size 'sir' mü diyeyim?
"Evet, 'sir' deyin. Pek hoşuma gider."
"Öyleyse lütfen odanıza geri dönün 'sir'."