Hipermodülasyon ( ya da Dijital Haletiruhiye Halkası) bölümünde şöyle diyor Pettman: "Altı çizilmesi gereken ilk hususlardan biri, "sosyal medya" ifadesinin hem totoloji hem de oksimoron olarak okunabilecek olmasıdır.İlk anlamı üzerinden ele alındığında medya, birey denen atomik birimlerin ötesinde ve arasında iletişim kurmaya yarayan her teknoloji ya da tekniği "medya" olarak adlandırdığımız göz önünde bulundurulursa, doğası gereği sosyaldir.Dolayısıyla bu ifade laf kalabalığıdır.Sahiden de " anti-sosyal medya"nın neye benzeyebileceğini düşünmek bile güçtür ( denemesi keyifli de olabilir gerçi).Ne var ki ikinci anlamı üzerinden ele alınırsa, aynı masada oturan insanlarla sohbet etmektense telefonuna bakmayı yeğleyen malum tanıdık ya da aile bireyi gibi, aşırıya kaçmış medya kullanımının anti-sosyal durumlara yol açtığı o bildik paradoksla karşılaşırız.Sosyal olan burada doğrudan kişilerarasılıktan uzaklaşarak, sosyal işaretleri alıp vermenin çok daha zorlu bir darboğazdan geçtiği, simüle edilmiş bir çeşidine göç eder." syf 34
Beş bölümden oluşan kitap, kısacık olmasına karşın sosyal medyaya çok farklı açılardan bakabilmenin kapılarını aralamış hem de sosyal medyanın yaşamımızda yarattığı olumsuzlukların yanı sıra olumlu yanlarını da göz ardı etmeyerek.
Sel Yayıncılık etiketi ve Yunus Çetin'in çevirisiyle dilimize kazandırılan Dominic Pettman'ın Sonsuz Dikkat Dağınıklığı Gündelik Yaşamda Sosyal Medya'ya Odaklanmak kitabını tüm sosyal medya kullanıcılarının okuması gerektiğini düşünüyorum.