Starbound Serisi 3

Sonsuz Işığım

Amie Kaufman
Sesinde bir çaresizlik, henüz yüzleşmeye hazır olmadığı bir umutsuzluk vardı.
Kız ilk kez aşık oluyordu ve bizler de ilk kez aşık olmuşuz gibi hissettik.
Reklam
Boş ver gitsin. Tekrar mesafe koymanın bir yolunu bulurum nasılsa.
Birinin eline silah vermezsen, silahı sana karşı kullanamaz.
“Senden beklenen şeyi yapmak, doğru olan şeyi yapmaktan daha kolay.”
Korku ve öfkeden, acı ve kederden oluşan bir düğüm olmuştu ellerimiz. Bu işte birlikteydik artık ve onu kaybetmeye niyetim yoktu.
Reklam
"Özgür irade, insan olmak demek ve bu evrende izleyeceğiniz yola sizden başka kimse karar veremez. Seçim yapmak bizim en önemli hakkımız, en büyük yeteneğimiz. Ve en ağır sorumluluğumuz."
“Bir insan, insanlığı yok etmeye kalkıştığı için özür dilemeye nasıl baş­lardı?”
“Evrende yalnız olduğu­muz hissi, hiçbirimizin kaldıramayacağı bir boşluktu.”
İşimiz bittiğinde de sana kendimi affettirmek için vakit olacak. Kupa Valesi'ni geride bırakmak için de.
Reklam
“Ancak umut etmeye yetecek gücümüz kalmıştı.”
“Seçimlerimizin bizi tanımlamasına izin veriyoruz, ne ilginç.”
Misafirlerin kimse tarafından izlenmedikleri bir sırada boş vakitleri olduğuna inanmalarına izin vermek daha iyi oluyordu. O zaman çaktırmadan yapmayı planladıkları işe oyalanmadan girişiyorlardı. Onlara böyle aleni bir fırsat sunmadığınız takdirde, daha sinsi hareket ederek amaçlarını saklayacaklar ve bunu büyük ihtimalle kameraya yakalanmayacak kadar iyi yapacaklardır.
Bakışlarına karşılık verdiğimde, gözlerinin içindeki kederi gördüm. Güven. Ne kadar basit bir şeydi. Bir o kadar da imkansız.
Odaklan. Rolüne hızlı girmiş olman, bunun rol olmadığı anlamına gelmez.
Resim