Öncelikle kitabı çok sevdim, aşırı sevdim. Bones ve Cat'in kitaplarında geçen Mecheres ve Kira'nın hikâyesine konuk olduk bu sefer. Yazar, Gece Avcısı serisinde öyle harika karakterler yaratmış ki, onların öylece bırakılmasına gönlü el vermemiş ki, iyiki de vermemiş; böyle sırayla kitaplarını çıkarmaya devam ederek adeta bize, güzel kitaplar şöleni hediye etmiş. Demem o ki, çok memnunum. Mecheres gibi güçlü bir karakterin aslında ne derece yalnız olduğunu, artık kendinden geçtiğini, insanları için verdiği mücadeleyi, geçmişini ve güzel bir karanlığı konu alıyor.
Kira, bir depodan gelen seslere karşı koyamadı ve kendini, bilmediği fantastik bir dünyanın kapılarını aralamış bulup Mecheres ile karşılaştı. Sonrasında süregelen olaylarla, geçmişin günümüze taşıdığı bir intikamla gelen, hain bir komplonun yaşanması; kendini aklama ve sevdiklerini koruma mücadelesiyle beraber güzel bir aşka tanıklık ediyoruz.
Mecheres gibi güçlü bir vampirin aşkla tanışması çok güzeldi, hele ki bir insanda olsa güçlü bir karaktere sahip Kira ile bunu yaşaması daha da güzeldi. Bones ve Cat ile de sayfalarda az da olsa buluştuk bu, ultra hoşuma gitti. Güç, herkesin cazibesine kapıldığı, kaç yıllar, yüzyıllar geçerse geçsin her daim arılan önemli bir durum olmasıyla bir kez daha bunun isteğiyle kendi kendini tüketen bir varlıkla karşılaşıyoruz. Mecheres ve Kira birlikte mücadele veriyor ve duygular konusunda her geçen gün daha da bağlanmalarını okumak keyif veriyor. Harika bir kitaptı. Ve ben, bir diğer vampir olan Dracula'yı ah pardon Vlad'ı okumak için çıldırıyor.
.
