Sonsuzluk Yapbozu Sözleri ve Alıntıları
Sonsuzluk Yapbozu sözleri ve alıntılarını, Sonsuzluk Yapbozu kitap alıntılarını, Sonsuzluk Yapbozu en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Renklerin gökkuşağı veya spektrumu olan ışık, elektrik ve manyetik alanları her saniye yüzlerce trilyon kere salınan elektromanyetik dalgalardan oluşur. Bizim renk olarak algıladıklarımız beynimizin bu salınımların değişik frekanslarına verdiği tepkidir.
Sayfa 36 - Alfa Bilim
QED'de [Kuantum Elekrodinamiği'de] çok fazla hesaplama olmasının sebebi elektronun boşlukta yalnız olmamasından kaynaklanıyordu: Bir vakum, anlık olarak var olup sonra yok olan, gelip geçici madde ve karşı-madde parçacıklarıyla doludur.
Sayfa 15 - Alfa | Bilim
Fotonlar ve elektronlar bir araya gelip birleştikçe ve kozmik şiir içinde ayrıştıkça, QED bu parçacıkların belli adetinin etkileşime geçme ihtimalini "alfa" olarak kodlar. Alfa doğayı ölçeklendirir; bu atomların ve atomlarla yapılan her şeyin boyutu, yoğunluk, ışığın renkleri, manyetizmanın gücü, hayatın metabolik hızıdır. Gördüğümüz her şeyi kontrol eder.
Deneyler sonucunda alfa değeri 0,007297 olarak belirlenmiştir. En başta önemsiz bir sayı gibi duruyor. Sonra 1'le bu sayının bölünmesi sonucunun neredeyse bir tam sayı olduğunu fark ediyorsunuz: yine 137 sayısı. Keşfin hemen ardından bu sayı gizemli bir hal aldı. Fizikçileri o günden beri büyülemeye devam ediyor. Bilim 137 sayısında, görünüşe göre, doğanın PIN kodunu bulmuştu.
Sayfa 42Kitabı okudu
Renklerin gökkuşağı veya spektrumu olan ışık, elektrik ve manyetik alanları her saniye yüzlerce trilyon kere salınan elektromanyetik dalgalardan oluşur. Bizim renk olarak algıladıklarımız beynimizin bu salınımların değişik frekanslarına verdiği tepkidir. Görelilik kuramıyla tanınan Albert Einstein, ışık ışınlarının sürekli bir akım yerine, fotonların kesikli bir parçacık öbeklerinden oluştuğunu göstererek Nobel Ödülü aldı. Fotonun kütlesi yoktur ama saniyede yaklaşık 300.000 kilometre hızla hareket ettiği için, enerji sahibidir. Bir fotonun enerjisi frekansıyla doğru orantılıdır: Bu nedenle gökkuşağının mor tarafındaki yüksek frekanslı foton, kırmızı taraftaki düşük frekanslı fotona kıyasla kabaca iki kat enerjiye sahiptir.
Sayfa 36Kitabı okudu
Bilgi ilerledikçe yeni fikirler eski fikirleri kapsamaya başlar, fakat ender olarak eskilerin "yanlış" olduğunu gösterirler. Bu yüzden Einstein'ın Özel Görelilik Kuramı, Newton'ın Klasik Mekaniğini özel bir durum olarak bünyesinde barındırır. Sonrasında gelen kuantum mekaniğinin keşfi ise bu kuramların kullanım alanını, atom ve onu oluşturan parçalar gibi, çok küçük şeylerin dünyasına genişletti. Cambridge'deki kitapçılarda 1949 yılında satılan ve Salam'ın da okuduğu atom fiziği kitapları, o zamanda olduğu kadar, günümüzde de doğruluğunu koruyor.
Sayfa 35Kitabı okudu
Evren en başta mükemmel bir durumda olacak biçimde yaratıldı denilir. Tek bir süper kuvvet hakimdi. Sonra matematiksel hesaplara göre, milyarın milyar katı sıcaklıklarda her şey değişti: buzlu cam üzerinde donan buharın en güzel desenler oluşturması gibi kozmos soğumaya başladıkça Büyük Patlamanın yarattığı ilkel bir bütünlüğe sahip sıcak çorbadan düzen ve yapı çıkmaya başladı. Bugün yeğin, elektromanyetik ve zayıf ( ve kütleçekim) kuvvetleri olarak algıladığımız farklı kuvvetler ortaya çıktı. Elektronlar ve kuarklar gibi parçacıkların farklı çeşitleri doğdu. Orijinal simetri gizlendiği için değişik yapılar evrimleşen bir evrene ihtiyaç duydu. Bu hayatın ortaya çıkmasına yol açtı.
Sayfa 418Kitabı okudu
Doğa uzun zaman önce, yani Büyük Patlamanın ilk anında bu süreci gerçekleştirdi. Parçacıklar o anda ortaya çıkan büyük sıcaklıklarla, en güçlü hızlandırıcılarla bile çıkamadığımız kadar yüksek enerjilerle birbirlerine çarptılar. Böylelikle evrenin ilk zamanları temel yasaları oluşturan simetrinin ortaya çıktığı çok yüksek enerjili bir duruma kavuştu.
Sayfa 418Kitabı okudu
Protonların protonlara çarpması karmaşıklığı iki kat arttırır. Bununla beraber elektron, protona kıyasla daha basit bir varlıktır. Bir elektron ve bir protonun çarpışması sonucunda ortaya çıkacak enkaz saçılmış bir elektron ve tek bir protondan saçılan partonlardan oluşur. Bu şekilde ölçümün değerlendirilmesi çok daha kolaylaşır. Buna karşın Feynman SLAC ziyaretinden önce bunun gerçek bir ihtimal olduğunu fark edememişti ve bu nedenle "aptallık etmek" yorumunda bulundu.
Sayfa 311Kitabı okudu
Günümüzde Weinberg'in makalesine 7100'den daha fazla sayıda atıfta bulunulmuştur. 1967'den 1971'ye kadar olan dört senelik süreçte sadece iki kere atıfta bulunulduğunu düşünürseniz, sonradan bir anda araştırmacılar için o kadar önemli oldu ki kalan kırk seneden uzun süreçte makaleye her hafta üç kez atıf yapıldı. Parçacık fizik tarihinde buna benzeyen başka bir olay yoktur. Bu durum 1971 yılında gerçekleşen bir olayın bu bilim dalının yönünü o zamandan beri belirliyor olmasından kaynaklanmaktadır: Gerard't Hooft'un sahneye çıkması.
Sayfa 249Kitabı okudu
Kuantum Elektrodinamiği'nin (QED) güzelliği ışığın ve maddenin doğasını birleştirmesinden gelir. QED'de ışık dalgaları parçacık davranışı gösterirken, elektron gibi madde parçacıkları da uzayda belli bir alana yayılmış bir dalga gibi davranırlar: Bohr ve Einstein'ın oluşturduğu resimlerin temelleri ortaya çıkıyor. Ben ve çoğu fizikçi yayılan dalgalar yerine minyatür bilardo toplarını gözümüzün önüne getirmeyi daha kolay buluyoruz; bu yüzden parçacık fiziği deniyor. Elektron ve fotonları atom-altı boyutlarda kuantum mekaniğini kurallarına göre bilardo oynayan küçük parçacıklar olarak düşünürseniz QED'nin temelini anlamış olursunuz.
Sayfa 41Kitabı okudu
1960'ların başlarında "alan kuramı çıkmaza girdi," düşüncesi yaygındı. Fakat Peter Higgs'in 1964 taslağının reddi en sonunda onu ünlü yapacak ve fiziğin akışı üzerinde derin etkilerde bulunacaktı.
Sayfa 216Kitabı okudu
Feynman olmasaydı QED ve kuramsal fizikteki kalan çoğu konuda ilerleme çok daha yavaş, hatta bazı durumlarda daha olanaksız olacaktı. Günümüzde Feynman'ın teknikleri ve diyagramları bütün öğrenciler için esas teşkil ederken, profesyoneller için, problem çözümünde pratik bir yol görevi üstlenirler. Feynman kurallarını bir öğrenciyken öğrendim ve kuramcı olarak kırk yılımı onları kullanarak geçirdim.
Sayfa 67Kitabı okudu
Bunun yanında zayıf kuvvet radyoaktivitenin de nedenidir. Bunun en yaygın örneği Beta bozunmasıdır. Daha önceden gördüğümüz gibi Beta bozunmasında bir elementin çekirdeği kendiliğinden enerji yayarak bir başka elemente dönüşür. Bu enerji bir elektron formunda maddeleşir, yani "beta" parçacığı oluşur. Önceden elektronun atom çekirdeğinde zaten var olduğu düşünülüyordu, fakat günümüzde durumun bu olmadığını biliyoruz. Elektron, radyoaktif bozunma sonucu açığa çıkan nükleer enerji ile yaratılır.
Sayfa 132Kitabı okudu
1940'lara kadar araştırma süreci yetenekli bir bireyin tek bir profesörden tavsiye alıp, o profesörün yanında asistan olarak çalışması şeklinde gerçekleşiyordu. 1950'ye gelindiğinde ise, hükümet fizikçilerin savaşta oynadığı rolü fark etmesi nedeniyle üniversitelerdeki araştırmalara para dökmeye başladı. Profesörler gelen paraları araştırma öğrencilerini işi almak için kullandılar. Bu öğrenciler aynı zamanda lisans öğrencilerine eğitim vermek için ucuz iş gücü de sağlıyordu. İşe alınan öğrencilerin eğitim işlerinde yapıyor olması profesörleri ders verme sorumluluğundan kurtardı ve daha fazla araştırma yapabilmelerini sağladı. Bu durum daha fazla makalenin yayımlanmasına ve daha fazla hükümet kontratı yapılmasına neden oldu. Sonuçta, özellikle kuramsal fizik alanında bir enflasyon oluştu.
Sayfa 127Kitabı okudu
Astronom Sör Arthur Eddington, Cambridge'te bu numeroloji tarafından cezbedilip 1930'larda bir Pisagor tarikatının oluşumuna ilham verdi. 137 sayısını İncil'in Vahiy bölümüyle bağlantılı olduğunu iddia eden dolandırıcılar oldu. Kuantum elektrodinamiğinin babalarından biri olan Julian Schwinger 137 sayısını spor arabasının plakasına koymuştu. Seksen sene sonrasında bile çoğumuz hala bu sayının manasıyla aydınlanmaya giden doğru yolu bulduğunu iddia eden kişilerden mektuplar alıyoruz. Fizikçi Wolfrang Pauli psikolog Carl Jung'la birlikte sayının derin manasını bulmak amacıyla bir çalışma yapmalarına karşın sonuca erişemediler.
Richard Feynman'ın kendisi bu durumu "fiziğin en büyük gizemlerinden biri" insanlar tarafından anlaşılmayacak şekilde ortaya çıkan büyülü bir sayı," olarak tanımlamıştı. Eğer "Tanrı'nın eli" bu sayıyı yazdıysa, "kalemi nasıl kullandığını bilmiyoruz."
Sayfa 43Kitabı okudu