Böylece anlıyoruz ki bütün ölüler
öteki dünyada,
yeryüzünde kazandıklarına göre
farklı yerlerde ve farklı bilinç derecelerinde
yaşamaya devam ediyor.
Hâlâ, kabir hayatı var mı diye tartışanlara
diyecek başka sözüm yoktur.
Mevla'mız o güzelliklere bizleri kavuştursun.
CENNET HAYATI
Uçsuz bucaksız genel Cennetler dışında,
bazı Cennetler
belirli üstün ahlaklar için özeldir.
Örneğin; doğruluk, cömertlik,
yardımseverlik, ibadet gibi her ahlaki
değerin zirvesindeki müminlere
hazırlanmış özel Cennetler vardır.
Bir Cennet,
sadece küçük evladını kaybetmenin
acısına isyan etmeden sabredip imana,
ahlaka ve ibadete tutunan
anne-babalar içindir.
Bir diğer Cennet en küçük
kul hakkından sakınanlara bağışlanır.
Bedenden koptuktan sonra yepyeni bir bakışla
gözlerimizi açarız.
Belki uyuduğumuzu sanan akrabalarımızı,
belki duran kalbimizi çalıştırmaya çalışan hemşireyi bedenimizin başında buluruz.
Fakat orada başka birisi daha vardır.
Ölüm meleği yanımızdadır.
Allah'a gönülden bağlanmışsak o melek,
dünyada görebileceğimiz en güzel kimsedir.
Belki imanla ve ahlakla ölme başarımızı kutlayan
başka melekler de bizi uğurlamak üzere ziyaretimize gelmiştir.
Ölüm; dünya tarafının en büyük,
ahiret tarafının da en küçük olayıdır.
Macera yeni başlamıştır.
Kitabı sağdan ve önden verilenler ise
Allah'ın sınırlarına uymaya
azmetmiş müminlerdir.
En yüksek sevinç,
gözyaşlarını sel eden şefkatli sevinçtir.
Bu coşku;
bir öğrencinin karne sevincine,
bir takımın şampiyonluğuna,
bir siyasetçinin başkan seçilmesine
benzemez.
Ebedî saadeti kazandığını anlamak,
binlerce dünyanın tapusunu
kazanmakla dahi kıyaslanamayacak
bir büyük zaferdir.
İşte defterlerinin geliş yönünü
görür görmez gözlerinin içi
gülmeye başlayan
o hayırlılar ve öncüler...
Onlar da kitaplarını birbirlerine
göstererek kutluyorlar:
"Alın işte! Bakın! Buyurun,
kitabımı okuyun!"
"Ben zaten hesabıma
sağdan ulaşacağımı,
kurtulacağımı hissetmiştim."
Köyümüzde beş vakit namazını camide kılan
saatçi Hüseyin Amca bir süre hasta yatmış.
Öleceği gün, abdest almış,
bitişik odayı işaret ederek,
"Beni almaya geldiler!" demiş, vedalaşmış.
Ardından vefat etmiş.
Allah, dilediği nefsi önceden haber vermeden
ansızın alır.
Dilediğine de dostlarıyla helalleşip hazırlanması için, ölüm vaktinin yaklaştığını
dakikalar veya günler öncesinden hissettirir.