Şu kadeh boşken başkadır, doluyken başka, içine rakı koyduğun zaman başkadır, şarap koyduğun zaman daha başka. Bu da bize açıklıkla gösteriyor ki hiçbir şey yüzde yüz özgün ve değişmez değildir, en azından bizim yüzyılımızda.
Söyleyemediklerimizin de bir varlığı vardır her zaman , hem de yüklü bir varlığı. Üstelik, söyleyemediklerimizin yanında söylediklerimiz o kadar az şey ki! ...