Quotes

See All
Fakat bunların kafaları da boş. Düşünme gibi bir alışkanlıkları olmadığı gibi ne yaptıklarını, ne için yaptıklarını da bilmiyorlar.
Sayfa 15 - Oda Yayınları
Nefret, bir çıkar ortaklığının ürünüdür.
Cellatlar çoğu zaman, Cezayir sorunuyla hiç ilgilenmeden ömrünün yirmi yılını Fransa'da geçiren gençlerdir. Fakat nefret, bir çıkar ortaklığının ürünüdür. Bunun için onlara da bulaşmış onları da tutsak etmiştir.
Sayfa 14 - Oda Yayınları
Reklam
Önce işkence edenlere bakalım, kim bunlar? Sadist mi? Yeryüzüne inmiş azrail mi? Korkunç amaçları olan savaş tanrısı mı? Kendilerine kalırsa bütün bunların karışımıdırlar. Fakat Alleg bu sözlere inanmıyor. Anlattığı olaylardan çıkartılabilen sonuca göre bunlar kendilerini ve kurbanlarını üstün güçlerine inandırmak istiyorlar. Kimi zaman üstün insanı oynuyorlar. Kimi zaman da insanın evcilleştirilmesi görevinin verildiği güçlü ve sert kişiler olarak görüyorlar kendilerini. Her şeyden önce tutsaklara kendileri ile aynı cinsten olmadıklarını duyurmak istiyorlar. Bunun için de onları soyuyor, dövüyor, küçümsüyorlar.
Sayfa 11 - Oda Yayınları
Spanos, her kalın kitaba el konması için genel bir emir verdi. Çünkü her kalın kitap Komünist kitaptı. Kocaman bir yemek kitabı kurtulamayanlar arasındaydı. Neyse; telefon rehberi kurtulabildi.
Sayfa 63 - Oda Yayınevi-1979Kitabı okudu
Şafakla birlikte kapılarının açılacağı düşüncesi hem onları, hem bizi yataklarımızda uykusuz beklemeye zorluyor. Şafakta hiçbir şey olmamasını tüm gücüyle dilemeden ya da şafağın ışıklarını görmeden kim varabilir uykuya. İşte bu bekleme saatlerinde türküler işitiliyor her gün. Özgürlüğü için savaşan halkın ta yüreğinden fışkıran o güzelim türküler.
Sayfa 19 - Oda Yayınları
Duvarın öte yanında ise bir teki bile çözülmeyen kadınlar vardı: Cemile Behire, Elyet Loup, Nesime Hablal, Melike Kın, Lusi Koskas, Colette Gregoire ve başkaları. Çırılçıplak soymuşlar, dövmüşler, küfretmişler su ve elektrikle işkence yapmışlar. Ayrıca hepimiz ırzına geçildiği için canına kıyan Annik Kastel'den de haberliyiz. Bütün bunları gördüm, duydum, biliyorum. Ya bilmediklerim, görmediklerim, duymadıklarım.
Sayfa 21 - Oda Yayınları
Reklam
Sunuş
Zaten yerli halk Fransızlarla eşit haklara sahip olsaydı, onları böylesine sömürebilir miydik? Uyguladığımız sistem aç, çıplak ve cahil halkı insanoğlunun yaşayamayacağı çöllere yönelmek zorunda bıraktı. Ve de efendilerin gün geçtikçe artan baskılarıyla günden güne daha beter oldular, dayanılmaz duruma düştüler. Umutsuzluk içinde başkaldırmaya zorladığımız bu insanlar ya mahvolacak ya da bizim gibi insan olduklarını dünyaya kanıtlayacaklar. Pek tabi ki, üstünlüğüne bu denli inandığımız değer yargılarımızı, kültürümüzü tanımayacak, insanlıklarını kanıtlamak için Fransızları hiçe sayma isteği güçlü bir erek olacak. Ancak bu başarılırsa yerli halk sömürücülerin boyunduruğundan kurtulacak ve ırkçılık ortadan kalkacak.
Sayfa 13 - Oda Yayınları
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.