Quotes

See All
Fakat bunların kafaları da boş. Düşünme gibi bir alışkanlıkları olmadığı gibi ne yaptıklarını, ne için yaptıklarını da bilmiyorlar.
Sayfa 15 - Oda Yayınları
Nefret, bir çıkar ortaklığının ürünüdür.
Cellatlar çoğu zaman, Cezayir sorunuyla hiç ilgilenmeden ömrünün yirmi yılını Fransa'da geçiren gençlerdir. Fakat nefret, bir çıkar ortaklığının ürünüdür. Bunun için onlara da bulaşmış onları da tutsak etmiştir.
Sayfa 14 - Oda Yayınları
Reklam
Önce işkence edenlere bakalım, kim bunlar? Sadist mi? Yeryüzüne inmiş azrail mi? Korkunç amaçları olan savaş tanrısı mı? Kendilerine kalırsa bütün bunların karışımıdırlar. Fakat Alleg bu sözlere inanmıyor. Anlattığı olaylardan çıkartılabilen sonuca göre bunlar kendilerini ve kurbanlarını üstün güçlerine inandırmak istiyorlar. Kimi zaman üstün insanı oynuyorlar. Kimi zaman da insanın evcilleştirilmesi görevinin verildiği güçlü ve sert kişiler olarak görüyorlar kendilerini. Her şeyden önce tutsaklara kendileri ile aynı cinsten olmadıklarını duyurmak istiyorlar. Bunun için de onları soyuyor, dövüyor, küçümsüyorlar.
Sayfa 11 - Oda Yayınları
Şafakla birlikte kapılarının açılacağı düşüncesi hem onları, hem bizi yataklarımızda uykusuz beklemeye zorluyor. Şafakta hiçbir şey olmamasını tüm gücüyle dilemeden ya da şafağın ışıklarını görmeden kim varabilir uykuya. İşte bu bekleme saatlerinde türküler işitiliyor her gün. Özgürlüğü için savaşan halkın ta yüreğinden fışkıran o güzelim türküler.
Sayfa 19 - Oda Yayınları
Sunuş, Jean-Paul Sartre
Son savaşta İngiliz radyolarından ve gizlice çıkan gazetelerden Oradour'daki katliamı öğrenir, sonra da yolda kendi halinde giden Alman askerlerine bakar: “Aynı bize benziyorlar, bu işleri nasıl yapabiliyorlar acaba?” derdik. Bir de nasıl yaptıklarını anlayamadığımız için gururlanırdık. Bugün anlaşılamayacak bir şeyin olmadığını biliyoruz artık. Çünkü Fransızlar şu gerçeği kavradılar: Eğer bir ulusu, kendi öz benliğine karşı koruyacak gelenekleri ve yasaları yoksa ve eğer 15 yıl, dünün kurbanlarını bugünün cellatları haline getirebiliyorsa, o ulusun olaylar karşısındaki tutumu ve davranışı yalnızca fırsat ve rastlantılara bağlıdır.
Sayfa 8 - Oda Yayınları
Sağımdaki dolabın kapısı açıktı, içinde bir yumak bakır tel görünüyordu. Pencerenin üstünde bir de çengel vardı. Teli oraya bağlayabilir, yatağa çıkarak kendimi boşluğa bırakabilirdim. Ama intihar etmek düşüncesi kanımı beynime sıçrattı. Öldükten sonra bunu işkenceden korktuğum için yaptığımı sanacaklardı. Zaten bu kolaylıkları da bile bile yerleştirdikleri belliydi. Üstelik General Massu'nun yaveriyle aramızda geçen konuşmayı da unutmuyordum: “Senin için yapılacak tek şey intihar etmek.” Sabaha kadar uyudum. Gece bir gün önceki korku ve heyecanımı alıp götürmüştü. Yenilmediğim için gururlu ve mutluydum. Yeniden başlasalar bile dayanabileceğimi aklım ·kesmişti. Sonuna kadar dayanacaktım ve beni öldürme işlerinde onlara yardım etmeyecektim.
Sayfa 49 - Oda Yayınları
Reklam
Duvarın öte yanında ise bir teki bile çözülmeyen kadınlar vardı: Cemile Behire, Elyet Loup, Nesime Hablal, Melike Kın, Lusi Koskas, Colette Gregoire ve başkaları. Çırılçıplak soymuşlar, dövmüşler, küfretmişler su ve elektrikle işkence yapmışlar. Ayrıca hepimiz ırzına geçildiği için canına kıyan Annik Kastel'den de haberliyiz. Bütün bunları gördüm, duydum, biliyorum. Ya bilmediklerim, görmediklerim, duymadıklarım.
Sayfa 21 - Oda Yayınları
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.