Ateşli bir şekilde savunulan görüşler asla iyi bir temele dayanmayan görüşlerdir;gerçekten de şiddetli duygusallık ,görüş sahibinin rasyonel kanıtlardan yoksun olduğunun bir göstergesidir. Politika ve din konularındaki görüşler neredeyse bütünüyle aşırı duygusallıkla bağıntılı türdendir.
Yüz kişiden doksan dokuzu ahlak kurallarını ihlal eder; ancak bu gerçek genellikle gün ışığına çıkmaz. Doksan dokuzuncu kişinin yaptığı ortaya çıktığında , yüz kişi arasından gerçekten masum olan bir kişi yürekten duyduğu nefreti dile getirir; öbür doksan sekizi de kendilerinden kuşkulanılabileceği korkusuyla , onun peşinden giderler.
Dünyadaki konumunu olduğu gibi görme yürekliliğini göstermeyen hiç kimse bu korkudan kurtulamaz; kendisine, kendi küçüklüğünü görme olanağı vermeyen hiç kimse muktedir olduğu yüceliğe erişemez.
Aradığımız özgürlük başkalarına baskı yapma hakkı değil; istediğimiz gibi yaşamak, istediğimiz gibi düşünme hakkıdır, yeter ki eylemlerimiz başkalarının da aynı şeyi yapmasını engellemesin.
Ateşli bir şekilde savunulan görüşler asla iyi bir temele dayanmayan görüşlerdir; gerçekten de şiddetli duygusallık, görüş sahibinin rasyonel kanıtlardan yoksun olduğunun bir göstergesidir.
Eğer insan doğası değişmezse, tehlike olmayınca hayatın tadı kalmayacak ve biraz heyecan bulmak umuduyla insanlar her türlü aşağılık kötülüklere başvuracaklardır.