Sorularla Çanakkale Muharebeleri 1

Muzaffer Albayrak

Most Liked Sorularla Çanakkale Muharebeleri 1 Quotes

You can find Most Liked Sorularla Çanakkale Muharebeleri 1 quotes, most liked Sorularla Çanakkale Muharebeleri 1 book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Seddülbahir Cephesi
28- Seddülbahir Cephesi’ni devralan 2. Ordu Komutanı Vehip Paşa’nın savunma konusundaki tavrı ne olmuştu? 2. Ordu Komutanı Vehip Paşa’nın Seddülbahir’de Güney Grubu’nu devralmasıyla anlayış değişikliği de hemen belli olmuştu. Vehip Paşa, Kuzey Grubu Komutanı Esat Paşa’nın kardeşi olup başarılı bir askeri geçmişe sahipti. Emirlerinin birisinde; “bir kürek toprak, bir damla kan kazandırır” diyecek, ele geçen her kuvvetle hemen taarruz anlayışı da terk edilecektir. Tahkimatlar derinliğine olacaktı. Oysa bu anlayış Liman Paşa’nın görüşlerine tersti. Ancak Liman Paşa’nın istediği hücumları yapabilmek için yeterli topçu desteğine ihtiyaç vardı. İngilizlerin hücum etmesini beklemek daha doğruydu. Cepheyi ziyaret eden Ordu Komutanı Enver Paşa da en doğru hareketin savunma olduğu konusunda ikna olmuştu.
Sayfa 118 - Yeditepe Yayınevi; 1. Baskı: Şubat 2007, İstanbulKitabı okudu
Müstahkem Mevki Komutanlığı en ince ayrıntılarına kadar her şeyi göz önünde bulundurarak savunmada gedik bırakmak istemiyordu. Mesela Çanakkale şehrindeki beyaz boyalı yüksek yapı ve minareler kamufle edilmek üzere siyah boyayla baklava dilimi şeklinde boyanmıştı. Nitekim Çanakkale’de deniz savaşı sırasında kurmay başkanı olarak bulunan Selahaddin Adil Paşa bir konferansında; mütareke döneminde İstanbul’da Queen Elizabeth’in o zamanki komutanı ile yaptıkları bir sohbette komutanın; “Biz 18 Mart öncesi Boğaz’a girdiğimizde beyaz bir minareyi nişangah olarak esas alıyorduk. Ancak 18 Mart günü o minareyi göremedik.” dediğini belirterek; “Tabii ki biz o minareyi yıkmamıştık, yalnız üzerine siyah boya ile bir takım çaprazlar yapmıştık. Bu küçük tedbir Queen Elizabeth’in ateşini layıkı ile tanzimine mani oldu” demişti.
Sayfa 38 - Yeditepe Yayınevi; 1. Baskı: Şubat 2007, İstanbulKitabı okudu
Reklam
İngiliz resmi tarihine göre; “Türkler sahilde teskerecilerin yaralı taşıdıklarını görür görmez büyük bir âlicenaplık örneği göstererek ateşi kesmiş ve yaralıların hepsi filikaya konuncaya kadar bir tek silah atılmamıştır. Bu davranış Müslüman savaşçıların aynı zamanda ne kadar centilmen olduğunun bir göstergesidir.”
Sayfa 84 - Yeditepe Yayınevi; 1. Baskı: Şubat 2007, İstanbulKitabı okudu
Tahliye
8- Müttefiklerin Seddülbahir cephesinden çekilmeyle ilgili öncelikli görüşü neydi? Osmanlı tarafı Müttefiklerin yarımadadan çekileceğini biliyor muydu? İlginç olan Türk askerlerinin Müttefiklerin geri çekileceğini artık biliyor olmalarıdır. Tahliyesini bekleyen bir İngiliz askeri hatıratında: “Noel günü biraz eğlenmek için karşı tarafa bir konserve et tenekesi attık. Teneke 3-4 gün sonra geri geldi. İçine ağırlık olarak taş konulmuştu. İyi bir İngilizceyle bir kağıda şunlar yazılmıştı; ‘Gittiğinize üzülüyoruz. Süveyş’te görüşürüz’ Bizim gitmekte olduğumuzu biliyorlardı” diyordu. Yine başka bir sipere atılan notta Almanca alaycı bir şekilde; “Ne zaman gidiyorsunuz? Sizinle yakında Kanal’da buluşacağız. Bizim konserve etimiz sizinkinden daha iyidir” yazmaktaydı.
Sayfa 166 - Yeditepe Yayınevi; 1. Baskı: Şubat 2007, İstanbulKitabı okudu
Anzak kuvvetlerinin önündeki en büyük engel olan Bombasırtı’na 14 Mayıs gecesi büyük bir saldırı düzenlenmiş, Mehmetçik can pahasına bir adım dahi gerilememişti. 19. Tümen Komutanı Kurmay Yarbay Mustafa Kemal o çarpışmalar sırasında şahit olduklarını bir kaç yıl sonra gazeteci Ruşen Eşref (Ünaydın) ile yaptığı bir söyleşide anlatacaktır: “Biz kişisel kahramanlıklarla uğraşmıyoruz. Yalnız size Bombasırtı olayını anlatmadan geçemeyeceğim. Karşılıklı siperler arasındaki mesafe 8 metre; yani ölüm muhakkak... Birinci siperdekilerin hiçbirisi kurtulamamacasına hepsi düşüyor. İkinci siperdekiler onların yerine gidiyor. Fakat ne kadar imrenilecek bir soğukkanlılık ve tevekkülle; biliyor musunuz? Öleni görüyor, üç dakikaya kadar öleceğini biliyor ve en ufak bir çekinme bile göstermiyor. Kur’an okuyup, şehadet getirerek Cennet’e girmeye hazırlanıyorlar. İşte Türk askerindeki üstün ruh kuvvetini gösteren hayret ve tebrike değer örnek. Emin olunmalıdır ki, Çanakkale muharebelerini kazandıran bu yüksek ruhtur”.
Sayfa 83 - Yeditepe Yayınevi; 1. Baskı: Şubat 2007, İstanbulKitabı okudu
Pınariçi Koyu çıkarması en kolay ve sıfır zayiatla yapılan, taktik açıdan çok iyi tasarlanan bir çıkarma olmasına rağmen sonu başarısızlıkla biten tek çıkarma olmuştu. İngiliz resmî tarihi bu çıkarmayı şöyle özetler: “İnce düşünüldü, müsait şekilde başladı, tereddütle sevk ve idare edildi, zelilâne sona erdi”.
Sayfa 60 - Yeditepe Yayınevi; 1. Baskı: Şubat 2007, İstanbulKitabı okudu
Reklam