Sorun Kalmasın

Ömer Faruk Korkmaz

Quotes

See All
Niçin Tüm Peygamberler Ortadoğu'dan Gönderilmiş?
Bu soru aslında kendi bünyesinde bir temel kabulü barındırıyor. O da şudur: Sanki biz bütün gönderilen peygamberleri biliyor ve tanıyoruz. Ve insanlık tarihi boyunca Allah'ın hangi yöreye ve kavme hangi peygamberleri gönderdiğinden haberdârız. Oysa biz bugün sadece Kur'ân'da bahsedilen peygamberlerden haberdarız. Onların dışında gönderilmiş olan bir rivayete göre yüz yirmi dört bin (181) en doğru görüşe göre ise (182) sayılarını sadece Allah'ın bildiği kadar çok peygamber gönderildiğini biliyoruz. Bu peygamberlerin ise hangi yörelere ve kavimlere gönderildiğine dair elimizde hiçbir bilgi yok. Kur'ân-ı Kerîm bu konuda bizlere "Her topluluk için bir yol gösterici vardır "(183) , "Her millet için mutlaka bir uyarıcı (peygamber) bulunmuştur."(184) gibi ayetlerle umumi manada bir bilgi vermektedir. Buna göre tarihte yaşamış olan ve toplum olma hüviyetini kazanan her kesime bir peygamber gönderilmiştir. Fakat bu peygamberlerin tamamının isimleri ve haberleri bizlere aktarılmamıştır. "Andolsun, senden önce de peygamberler gönderdik. Onlardan sana kıssalarını anlattığımız kimseler de var, durumlarını sana bildirmediğimiz kimseler de var. (185) âyet-i kerimesi de bu gerçeğe dikkat çekmektedir. O halde sorunun üzerine bina edildiği mantık çökmüş olmaktadır. Demek ki tüm peygamberlerin orta doğudan gönderildiği iddiası temelsiz bir iddiadır.
(181) Hakim, el-Müstedrek, No: 2/288, No: 3039. (182) taet-Teftazâni. Mes'ûd b. Ömer, Serhu'l-Akaid, Thk: Ali Kemal, Daru lhyai't-Türasi'l-Arabi, Beyrut, s. 128. (183) Ra'd, 7. (184) Fåtır,24. (185) Mümin, 78, Ayrıca benze
Ne yaparsa yapsınlar Cenab-ı Hak nurunu tamamlayacağını, Islâm'ı tüm dinler üzerine galip kılacağını vaad buyurmuştur. Mesele, beşer olarak bizlerin sebepler aleminde bu mutlak galibiyette ne kadar pay sahibi olabileceğimizdir.
Reklam
Şu da bir gerçek ki, dine neden ihtiyacımız olduğunu sorguladığımız şu hayatta insan olarak hiçbir şeyi gayesiz olarak yapmadığımızı, amaçsız yapılan işleri saçma kabul ettiğimizi çok iyi biliyoruz. Bu durum fıtraten amaçsız işleri benimsememek üzere yaratıldığımızın bir göstergesidir. Hal bu iken, her yanıyla mucize olan şöylesi bir hayata amaçsız geldiğimizi düşünmek nasıl makul olabilir? Ve bu amacı bize bildirmek için var olan dinin 'lüzumsuz' ve 'önemsiz' olduğu nasıl iddia edilebilir?
"Sen kendini küçük bir cisim zannedersin. Oysa en büyük âlem sen de gizlenmiştir." 
Sayfa 27 - ismail hakkı bursevi, ruhul beyanKitabı okudu
Çünkü hak geldiğinde batılın yok olup gitme mecburiyeti vardır. Yok olup gitmemiş her bir batıl, hakkın ortaya konamamış olması suçunu haber verir bizlere.
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.