Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Komşuluk

Sosyoloji Divanı - Sayı 2

Sosyoloji Divanı

Sosyoloji Divanı - Sayı 2 Sözleri ve Alıntıları

Sosyoloji Divanı - Sayı 2 sözleri ve alıntılarını, Sosyoloji Divanı - Sayı 2 kitap alıntılarını, Sosyoloji Divanı - Sayı 2 en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Komşu, toplumsal ve mekansal yakınlığın öznesidir.
İki farklı hayat algısı olan ütopyanın da dramın da kendilerine has algılama mekanizmaları vardır. Ütopya fıtri yapıyı bozup her şeyi yeniden kurarken nefsin isteklerine bağlı olarak bir hayli keyfi davranır, bu işte en önemli aracı (akıl değil) zekâdır. Genel olarak dramda din, ahlak, sanat, gibi beşeri olgular ağırlık kazanırken; bilim, medeniyet, teknik, vb ütopyanın içeriğini oluştururlar. Yine ütopyanın belirgin özelliklerinden birisi, insanı daha gelişmiş bir hayvan olarak görmesidir; drama ise insan Ahsen-i takvimdir, bedenen olduğu kadar ruhen de üstün bir yaratılışa ve donanıma sahiptir. Ütopya insanın üstün özelliklerini izolasyona uğratır, duruma göre Kur'ani bir ifadeyle (Tin/5) efsel-i safilin ( en sefil, yeryüzünün kurdu, aşağı türden bir yaratık) haline dönüştürmeye çalışır. Figüran olan insan iyi gelişmiş bir hayvan olarak dizayn edilir. Burada ütopik çerçevede her şey otomotlaştırılıp kurala bağlanmıştır. Bu dünyada fonksiyonalizm ahlakın yerini almıştır. Ortaya çıkan insan topluluğu da büyük bir kışla konumundadır.
Reklam
Komşuluk; ilişki biçimleri, ritüelleri, değerler kümesi, kendine özgü hukuku ile toplumsal bir kurum; mevcut kültürün paylaşılması ve sonrakine nesillere aktarılması bakımından kültürel iklimin asli unsuru; toplumsal ve mekansal yakınlığın öznesi olarak bir yerleşimin temel yapı taşı kısacası zamanın şahidi ve toplumsal değişimin aynasıdır.
İzzetbegoviç'e göre genel insan ve hayvan ayırımının yanında, bizzat insanın da iki yönü ve hatta iki tipi vardır: Alet kullanan insan, kült sahibi insan. Daha konforlu bir hayat yaşamayı esas alan alet kullanımı, daha gelişmiş bir düzeyde olsa da insanın diğer hayvanlarla ortak tarafıdır; kült sahibi olma ise insanın biz özlük alanıdır. Külte sahip olmaktan kültür, alet kullanmaktan medeniyet doğmuştur. Kültürün yaklaşımı dram, medeniyetinki ütopyadır. Bütüncü bakışlardan olumlu sonuçlar elde edilebilirse de ya yazık ki ütopya her şeyi kendi kurgusuna almaya çalışmıştır. Yani ütopyalar insanın kült tarafını yok sayıp onu daha iyi alet kullanabilen bir hayvan derecesine indirgeyebilmek için yoğun bir çaba harcaya gelmişlerdi.
İnsanın insana yakınlığını, el uzatmasını, merhametini, sempatisini ve muhabbetini simgeleyen komşuculuk, toplumun yaralarına bir merhem olma imkanını taşımaktadır.