Sosyolojik Düşünmek
Zygmunt BaumanSosyolojik Düşünmek Posts
You can find Sosyolojik Düşünmek books, Sosyolojik Düşünmek quotes and quotes, Sosyolojik Düşünmek authors, Sosyolojik Düşünmek reviews and reviews on 1000Kitap.
Pierre Bourdieu'nun sayısız araştırmasında gösterdiği üzere, dilin toplumsal kullanımları değerini "farklılık sistemleri içinde düzenlenmiş olmalarından" alır ve bu da "toplumsal farklılıkların sistemini" yeniden üretir. Sosyolojik dil bu sürecin parçasıdır.
Bu bakımdan bilgi yalnızca şeyleri oldukları haliyle yansıtmakla kalmaz, onları düzenler, sıraya koyar ve kategorilere, sınıflara veya türlere yerleştirir. Sahip olduğumuz bilgi arttıkça daha fazla şey gördüğümüzü farz ederiz ve birbirinden ayırdığımız farklı şeylerin sayısı o kadar çok artar.
Ancak bir disiplinin başarısını güçlü olanların ihtiyaçlarına hizmet etmekle veya popüler kanıları geri aktarmakla tanımlaması, bir disiplin olarak alternatif değerlerle birlikte sorumluluklarını hükmen görmezden gelmesi ve soruşturmalarını dar sınırlar içine hapsetmesi demektir.
Anlamak yerine kontrol etmek adına bilgi üretildiğinde, hakikatle yararlılık, enformasyonla denetim, bilgiyle iktidar birbirine karışmış olur.
Büyük şirketlerin çevrimiçi faaliyetlerden veri elde etmesinin artışıyla, algoritmaların soyutluğu içinde boğulurken özgün olma arzusunun peşinden koştukça, sayısallaşmış ve anlatıya dönüşmüş benliklerimiz arasında gerilimlerin de büyümesine tanıklık ederiz.
“Uzaklık coğrafi olmaktan çok zihinsel bir mesele olabilir.”
Görünen eşitsizlikler yoksun gruba ait üyelerin daha az beceriye, daha az gayrete veya dirayete sahip olmalarının sonucu olarak açıklanıp savuşturulur. Kalıtsal kusurları olmasa herkes gibi başarılı olabilecekleri söylenir. Kıskanmaları ve taklit etme arzusu duymaları gereken kişilerden biri olmak, arzuları için hareket etmeleri halinde adeta erişebilecekleri bir olasılıktır. Piyasaya dayanak olan eşitsizlik, dolayısıyla bu grupların sürekli karşısına dikilip girişlerini engelleyen bariyerlerle oluşur. Böylece bu grupların kendilerini içinde buldukları koşullarla karşılaştıkları önyargıları değil de "onların" gruplarına has olduğu düşünülen nitelikleri aydınlatmayı hedeflemiş açıklamaların artmasına yol açar.