Sovyet Rusya Azerbaycan Özbekistan Bulgaristan Macaristan

Melih Cevdet Anday

Öne Çıkan Sovyet Rusya Azerbaycan Özbekistan Bulgaristan Macaristan Gönderileri

Öne Çıkan Sovyet Rusya Azerbaycan Özbekistan Bulgaristan Macaristan kitaplarını, öne çıkan Sovyet Rusya Azerbaycan Özbekistan Bulgaristan Macaristan sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Sovyet Rusya Azerbaycan Özbekistan Bulgaristan Macaristan yazarlarını, öne çıkan Sovyet Rusya Azerbaycan Özbekistan Bulgaristan Macaristan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sofya. Sofya gibi yeşil, Sofya gibi temiz bir kent daha göstermek, sanırım, çok güçtür. Avrupa'nın bir çok kentlerini görmüşlüğüm vardır, hiç biri bende bunca temiz izlenimini uyandırmamıştır. Otomobili az; bu yüzden dönüşümde İstanbul beni şaşkına çevirdi. Otobüsleri, troleybüsleri var; taksi bulmak oldukça güç.
Sayfa 123
Sovyetler Birliği yolculuğunun bende bıraktığı genel izlenimi özetliyeyim: Gelişmesini savaştan başka bir gücün yavaşlatamıyacağı, emeğe ve barışa inanmış zengin bir toplum gördüm. Orada dünyanın başka zengin memleketindeki benzerle­riyle boy ölçüşen kuruluşların ayırıcı niteliği, yalnızca hal­kın yararına yönelmiş olmalarıydı, bu amaca yönelmemiş bir girişime rastlamadım.
Reklam
Gogol'ün bizde sevilmesi sadece büyük bir yazar olmasından gelmez bence, onun romanlarındaki kişiler ve olaylar, bizim kişilerimize ve olaylarımıza benzediği için Türk okuru yakın bulur Gogol'ü kendine.
Sayfa 22
“Eskilerimiz böyledir işte. Alıştıklarından, bildiklerinden vaz geçmezler. Ama biz onlar gibi düşünmüyoruz, yeni kuşaklar onların izinden gitmiyorlar, bu yüzden de aramızda bir savaşım var.”
Sözgelişi, "Bulgaristan'da okuma yazma bilmiyen yok.» dersem, buna karşılık, «Vay hain! Bulgaristan'ı övüyor.» dememeli, «Ne yapsak da biz de bütün insanlarımızı okutsak, bizde de okuma yazma bilmiyen yok diye övünsek." biçiminde düşünmeli.
sayfa 122-123
Doğru söz, yararlı bir söz. Ozanlar, san'atçılar birbirlerini çok daha iyi anlarlar ve bir takım kurumuş kanıların gereksiz önyargıların üstüne çıkmasını herkeslerden iyi bilirler. Keşke onların ozanları, san'atçıları da gelse buraya, tanışsalar bizimkilerle ... Birbirlerinin şiirlerini, san'at, edebiyat üstüne düşünlerini öğrenseler! Bütün insanları kavrayıcı, evrensel dil san'at, edebiyat dilidir çünkü.
Sayfa 26
Reklam
Nazım Hikmet Baku'yu İstanbul'a benzetirmiş, ben daha çok İzmir'e benzettim.
Sayfa 47
Faşist Almanların sebep oldukları yıkıntıları görünce "savaştır, olur!" deyip geçemiyorsunuz. Ne tarihe, ne güzelliğe saygı duymuşlar. Tolstoy'un Moskova'dan 60 kilometre uzaklıktaki çiftliğine girmişler, peki girdiler, çekilirken Tolstoy'un evini yakıp yıkmaya kalkmanın gereği neydi? İnsan tiksiniyor.
Sayfa 151
Kadınlar, her saatta bikini ile, mayo ile dolaşabilirler. Sevişenleri, birbirine sarılmış olarak dolaşanları, öpüşenleri, rahatsız etmek şöyle dursun gözetliyen kimse yok.
Sayfa 134 - Bizde de adam döverler
Böyle arkadaşların çoğalması dileğiyle :))
Bu Seferzade çok tatlı dilli bir adamdı, dünya neşeden başka bir şey değildi onun için. “İç bade güzel sev var ise akl ü şuurun Dünya var imiş ya ki yoğ imiş ne umurun” Beytini Odesalı ozanlara da öğretmiş, ikide bir tekrarlıyor; şaka için, gülmek için vesile arıyor, bulamazsa icadediyor, öyle ki kısa süren arkadaşlığımız süresince bizi kırdı geçirdi. Azeri şivesi ile şöyle diyor ki: —Men şairem, akşamları bir elime kalem alırem, bir elime şarap bardağı alırem… Bahırem ki yazdığım şiir bir şeye benzemir… Men de şarap içirem…
50 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.