Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

1. Cilt

Söyleşiler ve Konuşmalar

Halil İnalcık

Söyleşiler ve Konuşmalar Sözleri ve Alıntıları

Söyleşiler ve Konuşmalar sözleri ve alıntılarını, Söyleşiler ve Konuşmalar kitap alıntılarını, Söyleşiler ve Konuşmalar en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Eğer biz Osmanlı Arşivlerini kullanılır duruma getirirsek bir Kültür İmparatorluğu kurmuş oluruz."
Sayfa 235
"Eğer çocuklarımız kendi tarihini bilmezse şahsiyetsiz, kişiliği olmayan bir fert konumuna düşer ve o bir Afrikalı ile yahut bir Amerikalı ile aynı seviyede olabilir."
Sayfa 415
Reklam
"Şu gerçeği daima hatırda tutmalı: Bizans günlerinden beri Patriklik daima siyaset içinde olmuştur. Yunanistan'da bugün de kilise kamuoyu üzerinde en belirleyici role sahiptir. Sıradan Yunanlı için Ortodoks kilisesi, İstanbul ve Patrik, Bizans İmparatorluğu'nun ihyası ideali için asla kaybolmayan semboldür."
Sayfa 213
Üniversitede paye alan herkes bilim insanı olamaz; beklemeyin, zorlayamazsınız; araştırma heyecanını duyan, metodik araştırma zevkini almış birkaç üstün zekâ ayrıcalıklı bir düzeye erişecek, gerçek bilim insanı olacaktır; Prof. Dr. olunca çoğu insan idare ve otoritenin çekiciliğine kapılır, bu bir mizaç sorunudur. Bilim insanı nâdir koşullarda nâdir yetişen bir çiçektir.
Sayfa 193
Eğer biz Osmanlı Arşivlerini kullanılır duruma getirirsek bir Kültür İmparatorluğu kurmuş oluruz.
Sayfa 235Kitabı okudu
"18. yüzyılda Batılı kültürleşme, alafrangalık, toplumumuzu ikiye ayıran kültüre bölünmüşlüğünün başlangıcı sayılabilir."
Sayfa 115
Reklam
"İstiklalin yolu ekonomiden geçer. Bu doğru, ama kuvvetli ve büyük bir devlet olmanın yolu da yüksek teknolojiye sahip olmakla ilgilidir. Bu da üniversitelere, eğitime yaptığımız yatırımla doğrudan alakalı. Maalesef üniversitelerimiz çok zayıf. Doğru dürüst kütüphaneleri yok. Kitap bile alamıyorlar. Amerika'yı Amerika yapan, kütüphaneleri ve üniversiteleridir. Devamlı olarak dışarıdan beyin çekiyorlar. Her büyük devlet diğer devletleri etkisi altına almaya çalışır."
Sayfa 96
Gerçek bir tarih yazabilmek için kaynaklara gitmek, kaynakları iyi tenkit edip değerlendirmek gerekir.
Savurganlık ve irrasyonellik maalesef halkımız arasında da caridir. Türkiye'de devlet, sonsuz tüketim imkanlarına kavuşan bir azınlık, hatta sıradan halk, kredi kartı zihniyeti ile yaşamaktadır. Hiç kimse giderlerini kaynaklarına göre ayarlamıyor, harcamalarını bitmez tükenmez sandığı kredi kartına göre yapıyor, böylece devlet de, birey de borç, faiz, kısır döngüsü içine düşmüş bulunuyor.
"...Ortadoğu'daki Batı devletlerinin ve bilhassa Amerika'nın varlığı, 19. yüzyıldaki İngiliz emperyalizminin devamıdır bence."
Sayfa 324
Reklam
"Demek ki bizim kendimize ait 1000 senelik geleneklerimizden alacağımız bir ahlak temeli var. Bunu yeni şartlara göre, toplumumuzu insani bir seviyede tutmak için aynı prensipleri devam ettirmeliyiz. Bugünkü şartlara uydurabilirsek temel prensipler hala geçerli olur."
Sayfa 53
Halime Kökçe: Türkiye genç nüfusa sahip bir ülke. Fakat gençlerimiz tarihten pek hoşlanmıyor. Sizce neden? Halil İnalcık: Aslında tarihin yorumlanması, tarih bilgisi belli sosyal gelişmelerin ve anlayışların etkisi altındadır. Her devirde tarih başka türlü yorumlanır.
İstiklalin yolu ekonomiden geçer. Bu doğru, ama kuvvetli ve büyük bir devlet olmanın yolu da yüksek teknolojiye sahip olmakla ilgilidir. Bu da üniversitelere, eğitime yaptığımız yatırımla doğrudan alakalı. Maalesef üniversitelerimiz çok zayıf. Doğru dürüst kütüphaneleri yok. Kitap bile alamıyorlar. Amerika'yı Amerika yapan, kütüphaneleri ve üniversiteleridir. Devamlı olarak dışarıdan beyin çekiyorlar. Her büyük devlet diğer devletleri etkisi altına almaya çalışır.
Sayfa 96
Osmanlı’nın ne dünya tarihi içindeki önemi ne de Osmanlı’nın kendi yapısı iyi anlaşılmıştır.
Bağnazlık
Hayatımız için en büyük tehlike bağnazlık. İki türlü bağnazlık var bizde. Birincisi Atatürkçülüğü benimseyenlerin bunu böyle değişmez bir bağnazlık haline getirilmesidir. Sanki asla tadil edilemez ilkeler konulmuş gibi bağnazca bir Atatürkçülük yapıyorlar. Oysa Atatürk ilim zihniyetinde bir adamdı. İkinci bağnazlık da İslam zihniyetinde olan kimilerinin bağnazlığı. Bu karşılıklı bağnazlık sayesinde türban politik bir kutuplaşmanın sembolü haline getirilmiştir. Bağnazlık kültürü öldürüyor. Siyaseti karmaşaya götürür. Ülkede anarşi doğurur.
Sayfa 95
57 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.