Tonia, adeta kalbi durarak camı silmeye başladı ve kış akşamının alacakaranlığında, uzun nöbetçi gocuğuna sarınmış, başı miğferli bir kızılordu erinin durmakta olduğu tahta gözetleme kulesini gördü. Trenin ışıkları onu bir an için aydınlattı. Tüfeğin namlusu pırıldadı ve kule, yavaşça geriye doğru kayıp gitti. Nöbetçinin üzerine kar yağıyor, ama o, karı silkmiyor, hareketsiz, sert ve bir anıt gibi dimdik duruyordu.