''...İşitmek, kalp gözüyle bakabilmektir bir anlamda. Müminlerin inanmaları için işitmeleri yeterlidir; çünkü onlar hakikatle, gerçeklerin değişmeyen özü ile kendi cevherleriyle, ilahi inayetle ilgilidirler. Onların var oluşlarını ciddiye almış insanlardır. Sözle ilişkisi olan, sözden kopmayan insan, eninde sonunda mana alemi ile hemhal olacaktır. Onlar görünür görünmez boyutlarıyla hakikate sadece gözlerini açarak değil kalplerini, gönüllerini, dimağlarını, bütün benliklerini açarak yönelirler...''