Sözlü ve Yazılı Kültür

Walter J. Ong
Düşüncenin sürekliliğe ihtiyacı vardır.
Sayfa 55 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Yazı yazarken bütün beden çalışır.
Sayfa 115 - Orderic VitalisKitabı okudu
Sözlü ve yazılı kültür arasındaki ayrım ilk olarak, ancak elektronik çağda kavranmaya başlamıştır.
Sayfa 15 - Metis YayınlarıKitabı yarım bıraktı
"İman dinleye dinleye gelir" der Romalılara Mektup. "Yazı öldürür, ruh (ağızdan çıkan kelimeyi taşıyan nefes) can verir" der Korintoslular.
Reklam
Yazı, Saussure'ün deyişiyle "aynı anda hem faydalı, hem yetersiz, hem de tehlikelidir."
“Steiner’in de belirttiği gibi, kitapla baş başa kalınabilmesi için, bir evin, sessiz sakin bir köşesi bulunacak kadar geniş olması gerekir. (Kalabalık ve yoksul ailelerin barındığı evlerde, sessiz ve sakin bir köşe bulamadıkları için pek çok öğrencinin derslerinde başarı sağlayamadığını öğretmenler bugün çok iyi fark etmektedirler.)
Sayfa 155Kitabı okudu
Sesi durdurup sese hakim olmak mümkün değildir. Film pro­jektörünü durdurup istediğim görüntüyü ekranda dondurabilirim. Oysa sesin akışını durdurursam, sessizlikten başka bir şey kal­maz. Bütün duyular zaman içinde yer alsa da durdurulmaya, sa­bitleştirilmeye işitme kadar meydan okuyan ikinci bir duyu yok­tur. Görme duyusu hareketi olduğu kadar hareketsizliği de kayde­der. Hatta hareketsizliği daha iyi kaydeder, çünkü bir görüntüyü yakından incelemek için yavaşlamış olmasını yeğleriz. Bir hare­ketin aşamalarını görüp anlamak için, onu bir dizi dural fotoğrafa böleriz. Ses kaydınınsa dural çekimi yoktur.
“Takvim veya saat yüzeyinde zamanı birimlere bölüp, yan yana dizince zamana mekan sağladığımızı ve hakim olduğumuzu sanırız. Gerçek zaman bölünmez, aralıksızdır; dün, yelkovan gece yarısını geçtiği için bugün olmadı! Mekana indirgemekle, zamanı denetlediğimizi sanıyoruz - yalnız sanıyoruz, çünkü gerçek, bölünmeyen zaman bizi gerçek ölüme götürmektedir.”
Reklam
Sözlü kültürlerde kazanılan, öğrenilen bilginin unutulup kaybol­maması için sürekli tekrar gerekiyordu; kalıplaşmış düşünme bi­çimleri, hem bilgelik hem de etkili bir kamu yönetimi için elzem­di.
Düşünce sürecini ilk açan , zihni "dürtmeye" başlayan aslında her zaman nedeni ve özgün kaynağı tam aydinlanamayan, adlandırılmayan ve adlandırılmadıkları için bir türlü bilinçli denetimimize girmeyen seziler ve duygulardır.
Metis YayınlarıKitabı yarım bıraktı
"İman dinleye dinleye gelir," der Romalılara mektup. "Yazı öldürür, ruh (ağızdan çıkan kelimeyi taşıyan nefes) can verir"
... romanda Samuel Richardson ,Daniel Defoe , Henry Fielding ve Lawrence Sterne dönüm noktalarıdır.
Metis YayınlarıKitabı yarım bıraktı
“Keder gülmekten iyidir çünkü yüz mahzunlaşınca yürek bilgeleşir.”
Sayfa 50 - (Tevrat, Vaiz, 7: 3)Kitabı okuyor
Resim