Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Sözü Müstakim Kılmak 1

Ebubekir Sifil

Sözü Müstakim Kılmak 1 Sözleri ve Alıntıları

Sözü Müstakim Kılmak 1 sözleri ve alıntılarını, Sözü Müstakim Kılmak 1 kitap alıntılarını, Sözü Müstakim Kılmak 1 en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İlim adamı!
"Günümüzde bazı insanlara ilim adamı denmesi,onların ilim adamı seviyesine çıkmalarından değil;ilmin bunların seviyesine inmesindendir." Ali el-Kari
Sayfa 189 - 2017 baskısıKitabı okudu
Geçmiş ulemaya bu kadar atıf yapıyoruz. Elbette bunun bir sebebi var. Onların himmetleri, gayretleri, sabırları, ilmî kapasiteleri, ihlas ve takvaları şimdiki insanlarla kıyas kabul etmez bir üstünlüğe sahip. Geçmişte öyle çalışmalar yapılmış ki, bugün bunları bizim havsalamız almıyor. Bakın size birkaç örnek vereyim: Yakın geçmişte yaşamış bir alim, Muhammed Zahid el-Kevserî (rh.a). Talebesi merhum Abdülfettâh Ebû Gudde'nin naklettiğine göre el-Kevserî merhum, el-Aynî'nin "Umdetu'l-Karî" isimli eserini 20 kere baştan sona mütalaa etmiştir. Burada yapılan iş, "okuyup geçmek" değil, inceleyerek okumuş. el-Aynî'nın bu eseri, "Sahîh- Buhârî"ye şerh olarak yazılmış ve bir kaç baskısı yapılmıştır. Bendeki baskısını esas alarak söylüyorum: Bu eser büyük boy 24 cilttir ve her sayfasında ortalama 30'dan fazla satır vardır. Üstelik küçük harflerle dizilmiştir. Şimdi bırakalım el-Aynî'nin bu eserini, onun aslını teşkil eden "Sahîh-i Buhârî"yi bu insanların kaçı baştan sona okumuştur acaba? Bu kitaptan metni ile senedi ile kaç hadisi ezberden nakledebilirler? Buna ben de dahilim. O halde eğri oturup doğru konuşalım; biz bu ilim mirasının liyakatli evlatları değiliz.
Reklam
Teknolojik medeniyet sizin evinize sivrisinek girmesin diye size elektronik tabletler verir, bir anlamda zehir püskürten aletler verir; İslam medeniyeti ise pencerelerin önüne fesleğen dikmeyi öğretir.
Sayfa 195Kitabı okudu
Asıl gaye Allah'ın rızasıdır ve bu gayeye ancak, yine Allah'ın çizdiği yol ve yöntem izlenerek ulaşılabilir. Allah Teâlâ hiç kimseye hak etmediğini vermez ve hiç kimseyi layık olmadığı mevkie yükseltmez.
Bizden önceki nesiller sahih bir Müslümanlık yaşadılar. Dünyaları da ahiretleri de mamur oldu. Biz, gayr-ı sahih hayatın eşiğinde belki de ortasındayız. Sebebi de modernitedir.
Önce iman, sonra amel ve sonra da ihlas gelir. Bu basamakları hakkını vererek geçmeden başka bir yere varmamız mümkün değil.
Sayfa 56 - Kayıhan Yayınevi
Reklam
Geçmişte "din anlayışı", –doğrudan veya dolaylı olarak– vahyin belirlemesinde iken, modernist/reformist anlayış bunu "çağdaş değer yargılarının" belirlemesine inhisar ettirme niyet ve iddiasındadır.
Sayfa 108 - Kayıhan Yayınevi
Modernizmcilikkk
Fazlur Rahman diyor ki: "Eğer dünya toplumları ile yarış eden gelişmiş, ilerlemiş bir toplum olmak istiyorsanız ve bu toplumun oluşturulması için (ekonomik açıdan) olmazsa olmaz bir şart ise faiz, o zaman siz bunun gayri Islami olduğunu söyleyemezsiniz. " Çünkü mantık şu: "Kur'an bizden, faizi yasaklamamızdan önce "ileri bir toplum" olmamızı istiyor. " Mantık bu olunca haramlar da helaller de birden buharlaşıyor.
Efendimiz’in tespitini hatırlayalım: “Yiyicilerin, yiyecek kabının başına birbirlerini çağırdığı gibi düşmanlarınız sizin başınıza üşüştüğünde haliniz nice olacak?” buyurmuş. Yanında bulunanlar, “Bu niçin böyle olacak; o zaman sayıca azınlıkta mı olacağız?” diye soruyor. Cevap şu: “Hayır. Bilakis o zaman sayınız çok olacak. Ama kalbinizde “vehen” bulunacak. “Vehen”in ne olduğunu sorduklarında ise şöyle buyuruyor: “Dünyaya bağlılık ve ölümden nefret.” Modernizm’in dayattığı hayat anlayışı ne üzerine kuruludur? Dünya hayatını kalıcı kılmak,konforize etmek. Ölüm bizim gündemimize sadece ya bir kaza veya hastalık, yaşlılık… durumlarında giriyor. O da bir an için. Sonra yine gırtlağımıza kadar gömüldüğümüz hayata geri dönüyor ve bıraktığımız yerden devam ediyoruz. Şu halde doğru olan, yönümüzü tekrar ahirete çevirerek yaşamayı öğrenmek.
Sayfa 123 - Kayıhan Yayınevi
Yeryüzünün en görkemli medeniyetlerini Müslümanlar kurmuştur. Bir Osmanlı medeniyeti, bir Endülüs medeniyeti böyledir. Osmanlı Devleti -kavram olarak Osmanlı devletine "imparatorluk" demek yanlıştır-, yeryüzünün en uzun ömürlü devletlidir. Bütün bunları yapan, şüphesiz ki ulemamızın, ilim, fikir, sanat ve devlet adamlarımızın olağan üstü
Sayfa 77 - Kayıhan Yayınevi
Reklam
Sıradan bir öğrenci, esnaf ve iştigal sahası İslam ilimler olmayan söz gelimi bir mühendis, bir doktor dahi İslam ile ilgili konularda fütursuzca ahkam kesmekten geri durmuyor.
"Önce iman, sonra amel ve sonra da ihlas gelir. Bu basamakları hakkını vererek geçmeden başka bir yere varmamız mümkün değil."
Mu'tezile, Kur'an'da açıkça yer almayan hususlar Sünnet ile sabit olsa bile bunları kabul etmez. Mesela kabir azabı, Sırat, Mizan vs. gibi konular böyledir.
Sayfa 60 - Kayıhan Yayınevi
Ancak adı ne olursa olsun, bir yaklaşım, Allah Teala'nın muradını göz ardı ederek insanların hevâ ve heveslerini tervic ediyorsa, bunun İslâm ile, Tevhid ile ve murâd-ı ilâhî ile denk düştüğünü, örtüştüğünü söylemek mümkün değildir.
Sayfa 56 - Kayıhan Yayınevi
Adına "demokrasi" dediğiniz sistem, eksene Kur'an ve Sünnet'in sabitelerini koyuyorsa mesele yok.
Sayfa 56 - Kayıhan Yayınevi
148 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.