Etimoloji: Kelimenin Yara Olduğunu Öğreten Bilim

Sözün Başladığı Yer

Erhan İdiz
Ev
İçinde yaşanılan yer, konuttur. Sözlüklerin neredeyse tamamı evi tanımlarken "ailenin yaşadığı..." ifadesini kullanmış. Zira evi dört duvardan, konuttan ayıran, içinde bir ailenin barınmasıdır. Arapçadaki beyt "ev" sözcüğü de hem evi hem aileyi tanımlamaktadır. Ev insanın kendi içidir. Eve dönmek, insanın kendisine dönmesidir, kendini araması... Uzun bir yolculuğu güzel kılan da eve dönmektir. Zira ev yoksa yolculuk da yoktur. Ne diyordu şair: "Eve dön, kalbine dön, şarkıya dön." (İsmet Özel)
Sayfa 107 - Profil Kitap
Kelime
“Arapça yara, iz demektir. Eğer lafız bir anlam taşıyorsa ve muhatapta bir iz bırakıyorsa buna kelime denir. Yani, ağzımızdan çıkan söz bir yara açıyorsa kelime sayılır.”
Sayfa 13
Reklam
Kelime
Arapçada yara, iz demektir. İnsanın çıkardığı ses için, atmak anlamına gelen lafız sözcüğü kullanılır. Eğer lafız bir anlam taşıyorsa ve muhatapta bir iz bırakıyorsa buna kelime denir. Kelime; iz bırakmak, çizik atmak, yara açmaktır. Ağzımızdan çıkan söz, bir yara açıyorsa kelime saylıyor
Sayfa 13 - Profil KitapKitabı okudu
Sevgili/Yâr/Manita/Flört
Sevgili Türkçede sevilen, muhabbet duyulan; yâr Farsçada yardımcı, dost demektir. Manita, İtalyanca el altındaki kadın; flört ise İngilizce işve, oynaş anlamına gelir. Kelimeler toplumun aynasıdır ve hangi aynadan kendinize bakacağınızı siz seçersiniz.
Sayfa 104 - Profil Kitap
Meczup
Günümüzde hakaret maksadıyla kullanılsa da muhteşem bir sözcüktür. Birine/bir şeye âşık olan, ona doğru çekilen kimsedir. Yani cezbeye kapılan, kendinden geçen, pervane olan... Allah aşkıyla dengesini yitirene de meczup denir. Arapça sözcük, cazip ve cazibe ile aynı köktendir. İnsanın değeri sevdiğiyle ölçülür. Siz neyin meczubusunuz?
Sayfa 103 - Profil Kitap
Reklam
Hüzün Arzulanan bir şeyin kaybedilmesi,istenmeyen bir şeyin yaşanmasıdır.Bazen gönül yorgunluğudur bazen bekleyiş.En çok sonbahara ve gecelere yakışır.
Üzmek Aslında kesmek,kırmak,koparmak demektir. (…) Hâlâ birini üzdüğünüzde ondan bir parça koparmış oluyorsunuz.
Münezzeh
Münezzeh: Arınmış, temiz, kötülükten ve eksiklikten arınan anlamına gelir. Nezih (temiz) sözcüğü ile akrabadır, tenzih (arıtma, temiz sayma) ile aynı (nzh) kökten gelir. "Ey talip, unutma ki kirlenmemek kirden münezzeh olanlara, arınmak ise yazgısı kirlenmek olanlara özgüdür. Demek ki sen kirlenmemekle değil, aranmakla mükellefsin." ( Hz. İnsan, Dücane Cündioğlu)
Temenna
Temenna: Eli kalbe, dudaklara ve başa koyarak selam vermektir. Arapça temenni; dilek, arzu sözcüğünden gelir. "Temennaya geldim erenler size Temenna edeyim destur olursa Mürvet kapıların bağlaman bize İçeri gireyim destur olursa." (Pir Sultan Abdal)
Reklam
Meşrep: Huy, tabiat, kişilik anlamına gelir. Arapçadaki anlamı yer, kaynaktır. Kelimenin kökünde su ve kaynak vardır. İnsan nereden besleniyorsa suyu nereden içiyorsa meşrebini orası şekillendiriyor.
Bedava: Aslı "Rüzgârın getirdiğidir." Farsça kökenlidir, bad;rüzgar, avardan; getirmek sözcüklerinin birleşiminden oluşur. Karşılıksız bir şeyi vurgulamak için çok güçlü bir benzetmedir. Karşılıksız olanın değeri var mıdır, ya rüzgâr getirdiği gibi götürürse?
"Sevgili Dost, Kim kazandı? Atom bombasını Hiroşima’ya atan mı Everest’in tepesine ilk varan mı? Doksanıncı dakikada maçı alan mı? Diriler mi, ölüler mi? Efendiler mi, köleler mi? Kim kazandı? Sevgili Dost, Herkes kaybetti. Ölüm kazandı. Mezar taşlarına 'Hüve'l- Baki' kazındı."
Siyaset
Aslında at bakıcılığıdır. Arapça sws kökünden gelir, ilk anlamı at bakım ve eğitimidir. At bakıcısı olan seyis de aynı kökten gelir. Geçmişte kraliyet ailelerinin at bakıcıları siyasetin ileri gelenlerinden sayıldığı için bu isim genelleşmiştir. Aynı anlama gelen Yunanca politika da polis "şehir" sözcüğünden gelir. Birinde atların, diğerinde şehrin yönetimi vardır.
Sayfa 118 - Profil Kitap
Hemsaye
Aynı gölgeyi paylaşan, komşu demektir. Farsça hem (-daş) ve saye (gölge) kelimelerinden oluşur. Komşu, gölgesi bir olan, aynı gölgeyi paylaşan, birbirini koruyup kollayan manasına gelir.
Sayfa 102 - Profil Kitap