Bir şeyi tutmaya ya da atmaya karar vermenizdeki tek kriter o nesnenin size keyif vermesidir. Karar verirken o nesneye dokunmanız, yani onu iki elle tutup onunla bütünleşmeniz önemlidir. Bunu yaparken vücudunuzun tepkisine dikkat edin. Bir şey size keyif verirken, bedeninizdeki tüm hücreler yavaşça ayağa kalkıyormuş gibi ufak bir heyecan hissedersiniz. Elinizde tuttuğunuz şey size keyif vermiyorsa vücudunuzun daha da ağırlaştığını hissedersiniz. Atacaklarınızdan ziyade tutacaklarınızı seçtiğinizi unutmayın. Yalnızca içinizde keyif hissi uyandıran eşyaları tutun. Bunu sağlamayan bir nesneyi atmadan önce mutlaka ona teşekkür edin. Hayatınızda olan şeylerden minnettarlık hissiyle ayrılınca hayatınızdaki eşyaların kıymetini bilir ve onlara daha iyi bakma isteği duyarsınız.
Kendinizi sürekli kaygılı hissediyor ama nedenini bilmiyorsanız,eşyalarınızı düzene sokmayı deneyin.Sahip oldugunuz her şeyi elinizde tutun ve kendinize o eşyanın size keyif verip vermediğini sorun.Sonra kendinize verdiğiniz değer gibi,saklamaya karar verdiklerinizin de kıymetini bilin ki hayatınızın her günü keyif dolu geçsin.
Sevilen ve değer verilen eşyaların zarafet ve karakter kazandığına inanırım. Etrafımızı yalnızca bize keyif uyandıran eşyalarla çevrelediğimiz zaman evimizi değerli eserlerle dolu özel müzemize dönüştürebiliriz.
"Gerçekten sevdikleri biriyle henüz tanışmayan insanların çok fazla eski kıyafet ve kağıt biriktirdiğini diğer taraftan ilişkide olan fakat ilişkisi hakkında soru işaretleri olan ise eşyaları konusunda özensiz davrandığını öğrendim. İnsanlarla ilişkimiz eşyalarla olan ilişkimize yansır ve aynı şekilde eşyalarla ilişkimiz de insanlarla olan ilişkimizde ortaya çıkar."