Spinoza ve İfade Problemi

Gilles Deleuze

Spinoza ve İfade Problemi Sözleri ve Alıntıları

Spinoza ve İfade Problemi sözleri ve alıntılarını, Spinoza ve İfade Problemi kitap alıntılarını, Spinoza ve İfade Problemi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
''Doğada ne İyilik ne de Kötülük vardır; Doğada ahlaki bir karşıtlık değil, etik bir farklılık vardır.''
"Her şeyi anlamak zorunda değilsiniz. Anlamak yalnızca dünyayla ilişkimizin bir düzeyinden ibaret, tümü değil."
Reklam
''İstediği kadar karışık olsun, duygu bir fikri varsayar.''
''Herkesin ölümsüz olduğunu söylemek değildir söz konusu olan, herkesin ebedi olduğunu söylemektir ve bunlar asla aynı şey değildirler.''
Spinoza, Nietzsche, Deleuze felsefelerinin kesişim noktası
''Spinoza, verdiği Tanrı tanımının gerçek bir tanım olduğu kanısındadır. Tanımın gerçekliğinin kanıtlanmasından anlaşılması gereken, tanımlanmış nesnenin gerçek bir oluşumudur. Etika’nın ilk önermelerinin anlamı da budur: varsayımsal değil oluşumsal.''
Etika bu yüzden bir başyapıttır.
''Spinoza amor'dan, yani sevgiden bahsediyordu, cinsellikten bağımsız olarak; tıpkı sevinç ile kahkahanın aynı şey olmadıkları gibi, sevgi de cinsellikten ayrı düşünülebileceği bir boyuta yerleştirilmek zorunda. Bu bir platonizmi asla gerektirmiyor, çünkü platonik aşk denen şey bir bütünleşme mantığına dayanıyordu ve Spinoza’nın açıkça söylediği gibi, sevginin yalnızca bir sonucuydu, nedeni değil.''
Reklam
Bir kere, ifade edilmiş olan, kendini ifade edenden ayrık olmalıdır...”
Sayfa 21 - Norgunk Yayınları Birinci Baskı 2013Kitabı okudu
Bir felsefenin kuvveti yarattığı ya da anlamını yenilediği kavramlarla ölçülür; şeylere ve eylemlere yeni bir kesim dayatan kavramlarla. Bu kavramların belli bir zaman tarafından davet edildikleri, bir dönemin gereklerine uygun kolektif bir anlam kazandıkları ve aynı anda birçok yazarca keşfedildikleri, yaratıldıkları ya da yeniden yaratıldıkları olur.
Sayfa 324Kitabı okudu
"Her şeyi anlamak zorunda değilsiniz. Anlamak yalnızca dünyayla ilişkimizin bir düzeyinden ibaret, tümü değil."
Spinoza, verdiği Tanrı tanımının gerçek bir tanım olduğu kanısındadır. Tanımın gerçekliğinin kanıtlanmasından anlaşılması gereken, tanımlanmış nesnenin gerçek bir oluşumudur. Etika’nın ilk önermelerinin anlamı da budur: varsayımsal değil oluşumsal. Çünkü sıfatlar gerçekten ayrık, birbirlerine indirgenemez, kendi biçimlerinde ya da cinslerinde nihaidirler; her biri kendisi aracılığıyla kavrandığından, birbirleriyle çelişemezler. Zorunlu olarak uyumludurlar ve oluşturdukları töz olanaklıdır. “Her bir sıfatının kendisi aracılığıyla kavranması tözün doğası gereğidir, çünkü sahip olduğu bütün sıfatlar onda hep aynı anda bulunmuşlardır ve biri diğeri tarafından üretilmiş olamaz, ama her biri tözün varlığını ya da gerçekliğini ifade eder. Öyleyse bir ve aynı tözd birçok sıfat atfetmek hiçbir şekilde saçma değildir.” Sıfatlarla birlikte, birincil ve tözsel öğelere, biriciktözün indirgenemez mefhumlarına ulaşırız. Burada, tözün mantıksal kuruluşuna dair bir fikir, hiçbir fiziksel yanı olmayan bir “bileşim” belirir. Sıfatların indirgenemezliği, bütün sıfatlara sahip biricik töz olarak Tanrının olanaksız-olamayışını ispatlamakla kalmaz, kurar da.
Reklam
“Spinoza “amor”dan, yani sevgiden bahsediyordu, cinsellikten bağımsız olarak; tıpkı sevinç ile kahkahanın aynı şey olmadıkları gibi, sevgi de cinsellikten ayrı düşünülebileceği bir boyuta yerleştirilmek zorunda… Bu bir platonizmi asla gerektirmiyor, çünkü platonik aşk denen şey bir “bütünleşme” mantığına dayanıyordu ve Spinoza’nın açıkça söylediği gibi, sevginin yalnızca bir sonucuydu, nedeni değil…”
İfâde mefhumunun sâdece ontolojik değil, gnoseolojik bir kapsamı da vardır.
Her şeyi anlamak zorunda değilsiniz. Anlamak yalnızca dünyayla ilişkimizin bir düzeyinden ibaret, tümü değil.
Merleau-Ponty 17. yüzyıl felsefelerinin bize bugün anlaşılması en zor görünen yanını iyi saptamıştı: “büyük rasyonalizmin sırrı” olarak olumlu bir sonsuzluk fikri, en yetkin hâlini Spinozacılıkta bulan “sonsuz”dan yola çıkan masumane bir düşünme biçimi.
canlı varlık ölümü düşünemez. spinoza'dan öğrendiğimiz bu düşünce olgusal değil varoluşa ilişkindir. onun sayesinde ölüm oruçlarının ölüme değil, yaşama doğru gittiğini, yaşama ilişkin taleplere sahip olduğunu, onunla kenetlenip onu olumladığını öğreniyoruz.
16 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.