“Bütün dostlarımı selamlarım! Hepsine uzun geceden sonra gelen tanın kızıllığını görmek nasip olsun! Ben, her zamanki sabırsızlığımla önden gidiyorum. “
Bir mısranın, yazının ya da bir müzik eserinin nasıl bir görünmezin içinden çıktığı, hangi hayal gücü aşamalarından çıkarak yazıya döküldüğüdür onu en çok meraklandıran.
Gereksiz uzatmalar ve ayrıntılardan nefret ettiği için fazla bulduğu tüm cümleleri hiç gözünü kırpmadan metinden atar. Bir kitabı bin sayfa yazmışsa bunun neredeyse sekiz yüz sayfasını hiç acımadan kırpıp atar ve sadeleştirir. Bu yüzden yazdıkları akıcı ve heyecanlıdır.