Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Stefan Zweig'ın Son Günleri

Laurent Seksik

Stefan Zweig'ın Son Günleri Sözleri ve Alıntıları

Stefan Zweig'ın Son Günleri sözleri ve alıntılarını, Stefan Zweig'ın Son Günleri kitap alıntılarını, Stefan Zweig'ın Son Günleri en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Zweig ve Tükenmişlik Sendromu
‘’Ümitsizliği, onunla insanların dünyası arasında köprüleri yakmıştı. Yorgunluktan bitap düşmüştü, hiçbir şeye inancı yoktu, Jules Romains’in savaşma şevkini nasıl kıskanıyorsa, kendisini ağırlayan ev sahibinin bitmez tükenmez enerjisine de öyle imreniyordu. İnsanlığın onların ruh yapısına sahip insanlara ihtiyacı vardı. Ama kendisi gibiler? Ayak bağından öte bir şey değildi. Temsil ettiği, sevdiği her şeyin silinip süpürülmüş olması belki de haksız yere değildi. Ortadan kalkmaya mahkum bir semboldü ve yok olup gitmesi daha iyiydi. Zaferin bedeli buydu belki. Şu anki talandan doğacak olan yeni dünyada yeri yoktu. Ne yazmaktan zevk alıyordu artık ne de sohbet etmeye hevesi vardı. Sesini duyurmak ha? Artık hoşuna giden tek şey sessizlikti.’’
Yaşın ilerledikçe kimseyle uğraşasın gelmiyor , kendini yetiştirmemiş insanlardan uzaklaşıyorsun
Reklam
Ida Zweig, 1938 yazının bir gecesi tek başına ölmüştü. Haber ulaştığında Zweig bir bakıma rahatlamıştı. Evet, Nazilerin yapmayı başardıkları şey buydu; bir evlat, annesinin ölümünü öğrenince rahatlayabiliyordu. Bu son, daha korkunç eziyetlere, tarifsiz zulümlere uğramaktan muaf tutuyordu insanı.
Sayfa 90 - can
Bildiği, tanıdığı dünya harabe halindeydi; sevmiş oldu insanlar ölmüştü; hatıraları yağma edilmişti. İnsanlığın verimli zamanlarının tanığı, yaşamöyküsü yazarı olmaya soyunmuştu; barbar bir çağın kâtibi haline gelmeyi beceremiyordu.
Sayfa 37 - can
Mutluluğa dair bildiği hiçbir şey yoktu. Korkuyu bilirdi, bütün korkuları. Bilinmezin korkusunu, yarın korkusunu..
Sayfa 34 - can
Doğduğu şehirde facia ilmek ilmek örüyordu ağını. "Tarihteki en büyük toplu katliam" diye kehanette bulunmuştu. Ona inanmak istememişlerdi. Deli olduğunu söylemişlerdi.
Sayfa 16 - can
Reklam
"Sıkıntıdan veya beyhude bir ümitsizlikten daha beter işkence yoktur."
Sayfa 131Kitabı okudu
"...Bu yıllar Clarissa için ölü yıllardı. Sahip olduğu tek şey yalnızca çocuğuydu." İşte Büyük Romanı! Bir Kadının Yaşamından 24 Saat 'i anlatmak için elli bin kelimeye ihtiyaç duyan o, on yıllık yaşam dilimini tek bir cümleyle özetleyecek hale düşmüştü. Kendine acıyordu.
Sayfa 110 - can yayınlarıKitabı okudu
Yürü yolunda ve çek ıstırabını, uzak sulardan içmek düşer bize, burukluk yakacak hasret kalmış dudaklarımızı, ıstırabın sonsuz yolları boyunca, halklar koparacak bizi her memleketten, bizler ebediyen ebedî mağluplarız, ev sahipleri olduğumuz yuvanın köleleri.
Sayfa 118 - can, jeremia 1916
Lotte, onun gözlerinin ta içine baktı ve boğuk bir sesle, "Siz olmadan bu yeryüzünde yaşamak istemiyorum. Öte dünyaya kadar sizinle geleceğim. Beni yalnız bırakmayın," dedi.
Sayfa 88 - can
Reklam
Kendini yok etmekte olan insanlık meşgul etmesin kafanı, kendi dünyanı kur.
"Ve ölüm korkusu, onlarda, çaresiz bir tevekkül ve itaat hâlini aldı."
Sayfa 136 - Can YayınlarıKitabı okudu
"O kendini hiçbir konuda suçlu hissetmiyordu, hiçbir konuda kendini savunması gerekmiyordu. Tasa ettiği tek bir şey vardı: kendi özgürlüğünü korumak. Maalesef, şu anda, iç dünyası bir harabe yığınıydı."
Sayfa 127 - Can YayınlarıKitabı okudu
156 öğeden 46 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.