Stepançikovo Köyü

Fyodor Dostoyevski

Stepançikovo Köyü Konusu

Fyodor Mihayloviç Dostoyevski (1821-1881): İlk romanı İnsancıklar 1846’da yayımlandı. Ünlü eleştirmen V. Belinski bu eser üzerine Dostoyevski’den geleceğin büyük yazarı olarak söz etti. Ancak daha sonra yayımlanan eserleri o dönemde fazla ilgi görmedi. Yazar 1849’da I.Nikola’nın baskıcı rejimine muhalif Petraşevski grubunun üyesi olduğu gerekçesiyle tutuklandı. Kurşuna dizilmek üzereyken cezası sürgün ve zorunlu askerliğe çevrildi. Cezasını tamamlayıp Sibirya’dan döndükten sonra Petersburg’da Vremya dergisini çıkarmaya başladı. Dostoyevski, 1859’da yayımlanan Stepançikovo Köyü’nde çizdiği karakterlerle Rus kişiliğinin köyde de şehirdekinden farksız olduğunu sergiler.
Tahmini Okuma Süresi: 8 sa. 13 dk.Sayfa Sayısı: 290Yayınlanma Tarihi: 19 Ocak 2019İlk Yayınlanma Tarihi: 1948Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıOrijinal Adı: Село Степанчиково и его обитатели
ISBN: 9789944887717Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Puan

810 üzerinden
937 Puan · 215 İnceleme

Stepançikovo Köyü Yorumları ve İncelemeleri

Tümünü gör
Ivan Fyodoroviç Karamazov

Ivan Fyodoroviç Karamazov

@RussianVanya
·
02 Mart 20:12
8/10 puan verdi
İçine Saruman kaçmış Theoden'e vesveseler veren Grima Wormtongue misali daha önce yaşadığı ezilmişliğinin verdiği ihtiraslarla, insanların yumuşak karınlarından faydalanıp türlü duygu sömürüleriyle, insanları manevi yönden bitiren, tutunduğu ev sahibinden ayrılamayan parazit bir başkarakterin psikolojik tahlilleri ve aynı karakter merkezli olayları anlatan sevdiğim roman. Öyle bir usta ki kenenin, safın , kurnazın, delinin kısacası her çeşit insanın iç dünyasını gerçekmişçesine anlatabiliyor. Sormadan edemiyorum ne yemiş ne içmiş neler yaşamış da bu kadar detaylı sunabiliyor. RIP Dosto ( Agaço ) Zaten romanın diğer özelliklerini inceleme gerek bile yok. ''Hocammm! Aga kalite . ''( Kobra Murat'ın sesiyle okuyun) Buraya kadar katlandığınız için teşekkür ederim. Darısı diğer incelemelere :)
118 etkileşim
Yeliz

Yeliz

@y_esploratore
·
31 Temmuz 00:07
7/10 puan verdi
Dostoyevski'nin sürgün döneminde ele aldığı eser, kitaba da adını veren Stepançikovo köyünde geçmektedir. Kitabın başkahramanı olan Albay Yegor İlyiç kendisine miras kalan Stepançikovo köyüne yerleşir. Dul ve iki çocuğu olan Albay gayet mütevazi cömert bir adam. Generalin ölümü üzerine annesi ve soytarısı olan Foma Fomiç'de yanlarına taşınır. Asıl hikaye burada başlıyor. Foma iki yüzlü, küstah, kendini beğenmiş birisi. Yaptıklarını okurken sinir krizi geçirmemek elde değildi. Albay daha fazla dayanamayıp kendisine yardım etmesi için yeğeni Sergey'i köye davet ediyor. Sergey eserin başından beri olayları gözlemleyip, her şeyi tüm açıklığıyla bizlere aktarıyor. Köylü ve soylular arasındaki insan psikolojisini işliyor. Tüm olumsuzluklara rağmen ilk defa mutlu sonla biten bi Dostoyevski romanı okudum. :)
33 etkileşim
Ahmet Yılmaz

Ahmet Yılmaz

@Ahmtylmz8010
·
07 Mayıs 15:41
9/10 puan verdi
Kitap yorumuna geçmeden önce öncelikle size şunu sormak istiyorum Her şeye rağmen iyi yürekli olmak ister miydiniz? Kitabı çok beğendim kullanılan betimlemeler karakter kişilikleri çok iyi kullanılmış.Yazarımızın bu kitabı çok bilinmese de takdire şayan bir kitap diyebilirim.Yoğun karakterlerin olduğu, karakterler üzerindeki muhteşem analizlerle temel olayları iç içe anlatan bir Dostoyevski yapıtı.Bastırılmış duygular Freud'un bilinç konusundaki psikanaliz yöntemi Sergey isimli karakter üzerinden sevdiği kıza beslediği duygular ile gözler önüne serilir. Yaşamı boyunca maruz kaldığı dışlanmanın, insan yerine koyulmayışının acısını çıkarır. Eserde saflık, aşağılama küçük düşürülme,kıskançlık ve çıkarlık ilişkisi yaşanır. Albay Rostanev’e Stepançikovo köyü miras kalır. Belli bir varlığa ulaşması ile görevden ayrılmış ve çocuklarıyla buraya yerleştiği dönemde; Albay asteğmenken evlenen annesinin ikinci kocası da vefat etmişti. Albay uzun uğraşlar sonucunda annesi ve Foma Fomiç’in de yanına yerleşmesi ile başlayan olaylar; Foma’nın Albay’ı rahatsız etmek ve utandırmak için icat ettiği araçlarla, maharetli bir huysuzlukla ki hepsi aynı zamanda eski uşağın doyumsuz kibrini ortaya çıkarmak için yürütülen plandır.Bakalım Foma Fomiç zekasıyla planına ulaşabilecek mi!
9 etkileşim
booktales

booktales

@booktales
·
10 Haziran 11:52
8/10 puan verdi
Yazarın 1859 yılında kaleme aldığı bu eseri alışık olduğu şehir hayatından uzak olmasının ve sansür korkusuyla kitaplarında daha çok köy yaşantısını yarı mizahi bir üslupla yazmış. Albay Yegor Ilyiç Rostanev,emekliye ayrıldıktan sonra kendisine miras kalan Stepançikovo köyüne yerleşir. Yeğeni Sergey'e mektup yazarak köye davet eder.Niyeti onu evlendirmektir.. Sergey köye vardığında dayısının yaşadığı evde bir çok karakterler sizleri karşılıyor ama her bir karakter okuyucuyu sıkmadan tanıtılmış.Bunlardan en önemlisi kitapta öne çıkan karekter Foma'dir. Foma,Albay'ın annesinin ikinci kocası General'in gözleri görmez olduğunda okuma zorluğu çektiğinde lüzum duyulunca ortaya çıkan biriydi.. Boğaz tokluğuna, bir sığıntı olarak bu sıfatla eve giren Foma Fomiç'in General'in ölümünden sonra nasıl herkesi peşinden sürükleyen ,etrafında herkesi aşağılayan biri haline geldiğini ve Albay ile annesinin ona tapar derecesinde itaat etmelerini görüyoruz.Bir insanın ömrünce ezilen,hayatın türlü darbelerine göğüs geren, belkide dayak yiyen Foma, General öldükten sonra karısı tarafından şımartılıp baş tacı edilmesi,herşeyine körü körüne peki denmesi Foma'yi bambaşka bir karakter yapmıştır. Sergey'in gözünden anlatılan bol diyalogların geçtiği klasik seven herkese tavsiye edebileceğim bir eser..
12 etkileşim
nusya

nusya

@okuyanusya
·
14 Haziran 2022 19:17
9/10 puan verdi
Tüm kitapsever dostlarımıza kitaplarla güzelleşen vakitler diliyorum. Yazarın az okunan, az bilinen ama benim çok beğendiğim eseri. Özellikle psikolojik tahlilleri, kişilik analizleri ile beni benden aldı. Yazarın bu eseri kitaba adını veren küçük bir köyde geçmektedir. Ne köy ama. Bir köy, o
25 etkileşim

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 44.7
Erkek% 55.3
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Fyodor Dostoyevski
Fyodor DostoyevskiYazar · 137 kitap
Fyodor Mihayloviç Dostoyevski (Rusça: Фёдор Миха́йлович Достое́вский) (d: 11 Kasım 1821, Moskova - ö: 9 Şubat 1881, Sankt Petersburg), Rus roman yazarı. Dostoyevski, Mikhail ve Maria Dostoyevski'nin oğlu olarak 11 Kasım 1821 tarihinde Moskova'da doğdu. Altı çocuklu ailenin ikinci çocuğuydu. Babası Mikhail, askeri cerrahlıktan emekli olduktan sonra Mariinsky Hastanesi'nde yoksullara hizmet etmeye başladı. Hastane, Moskova'nın en kötü yerlerinden birinde bulunuyordu. Dostoyevski de bu hastane de doğdu. Mikhail, alkole bağımlıydı ve evini sıkı disiplin ile yönetiyordu. Çok kolay sinirlenebiliyordu. Dostoyevski'nin annesi Maria ise bir tüccar kızıydı. Dostoyevski, çocukluğunu çoğu zaman sarhoş bir baba ve hasta bir anne arasında geçirdi. Babasının çalıştığı hastaneden bulunan hastalar ile vakit geçirmeyi ve onların hikâyelerini dinlemeyi çok seven Dostoyevski, ilköğrenimini Moskova'da yaptı. Annesi tüberküloz hastalığı yüzünden öldüğü zaman, sert disipliniyle tanınan Petersburg Mühendis Okulu'na gönderildi. Arkadaşlarının, sinirli ve aşırı duyarlı bir yapıya sahip olduğu için "Ateş Fedya" lakabını verdikleri Dostoyevski, Petersburg'ta zamanını kitap okuyarak, düşüncelere dalarak ya da kardeşi Mihail ile söyleşerek geçirdi. Babasının 1839'daki ani ölümünü burada öğrendi. Okulu başarıyla bitirdikten sonra İstihkâm Müdürlüğü'ne girdi. Bir yıl sonra istifa ederek buradan ayrıldı. Ordudan ayrıldıktan sonra edebiyata yönelen Dostoyevski'nin ilk kitabı İnsancıklar, 1846 yılında yayımlandı. Bu eserinin ardından yazdığı kitaplarla beklediği başarıya ulaşamayan Dostoyevski'nin umudu kırıldı ve politikayla ilgilenmeye başladı. 1849 yılında devlet aleyhindeki bir komploya karıştığı iddiası ile tutuklandı. On ay hapishanede kalan Dostoyevski, kurşuna dizilmek üzereyken diğer sekiz tutuklu arkadaşı ile affedildi. Cezası dört yıl kürek, dört yıl da adî hapse dönüştürüldü. Cezasını çekmesi için Sibirya'da bulunan Omsk Cezaevi'ne gönderildi. Burada geçirdiği dört yılın ardından er rütbesi ile hizmete verildi. Subaylığa kadar yükseldi. 1857 yılında Maria Dmitrievna Isayeva ile evlendi. Beş yıl boyunca görev yapan Dostoyevski, 1859 yılında özgür bırakıldı ve Petersburg'a yerleşti. Petersburg'a döndükten sonra Ezilenler (1861) ve Ölüler Evinden Anılar (1862) adlı eserleri yazdı. Kardeşiyle birlikte iki dergi çıkardı. 1862'de arzuladığı Avrupa seyahatini gerçekleştirdi. Sara nöbetleri ve kumar bağımlılığı yüzünden maddi açıdan darlığa düştü. Bu dönemde Yeraltından Notlar (1864), Suç ve Ceza (1866), Kumarbaz (1866), Budala (1868), Ebedi Koca (1870) ve Ecinniler (1872) gibi eserleri yazdı. Eşinin ölümünden sonra sekreteriyle evlendi. Yeniden borçlandı ve kumarhanelerde gezmeye başladı. Kızının ölümünün ardından büyük bir sarsıntı geçirdi. Delikanlı (1875), Bir Yazarın Günlüğü (1876) ve Karamazov Kardeşler (1879) adlı eserlerinde yazarlık hayatı boyunca konu edindiği temaları yeniden ele aldı. Karamazov Kardeşler adlı yapıtını üç yılda bitiren Dostoyevski, bir ciğer kanamasıyla yatağa düştü ve 9 Şubat 1881 tarihinde öldü. Dünya edebiyatını en çok etkileyen ve en çok okunan yazarlardan biri olan Dostoyevski'nin eserleri birçok 20. yüzyıl düşünürünün fikirlerini derinden etkiledi. İlk yazarlık dönemi Ordudan ayrıldıktan sonra kurgusal roman yazmaya başladı. Dostoyevski'nin ilk kitabı olan İnsancıklar (Bednye Lyudi) ilk olarak 1846 yılında yayımlandı. Dostoyevski, toplumunu acımasız kurallarında yaşlı bir adamın öksüz bir kıza duyduğu sevdayı iç dünyasındaki derin çatışmalarla işledi. Halkın sıcak ilgisiyle karşılanan bu kitap, eleştirmenlerden de övgüler aldı. Ünlü eleştirmen Belinski, romanı okuduktan sonra Dostoyevski'ye gelecekte büyük bir yazar olacağına dair övgü dolu sözler söyledi. Şair Nikolay Neksarov, Dostoyevski hakkında "Yeni bir Gogol doğdu" diye konuştu. Yazarlıkta ün sağladıktan sonra 1846 yılında Gogol esintileri bulunan kitabı Öteki (Dvoynik) yayımlandı. Yazar bu romanda, kendini ortadan kaldırmaya çalışan benzeriyle sürekli çatışma halinde bulunan bir memurun hikâyesini anlattı. Bu romanda ele aldığı çift kişilik temasını daha sonra bazı romanlarında kullansa da roman, Belinsky dahil hiçbir eleştirmence beğenilmedi. Eleştirmenler romanı sıkıcı buldu ve alay etti. 1847 yılında ise Ev Sahibesi (Hozyayka) isimli romanı yayımlandı. Dostoyevski bu eseri ile de beklediği övgülerin aksine olumsuz eleştiriler aldı. Dostoyevski, ruhsal çöküntüye düştü ve üzüntüden hasta oldu. Ancak yazarlığı bırakmayan Dostoyevski, 1848 senesinde Beyaz Geceler (Belıye Noçi) ve Bir Yufka Yürekli (Slaboye Serdtse) adlı kitapları yayımlattı. Bir Yufka Yürekli, yazara itibarını yeniden kazandırsa da beklediği başarıyı elde edemeyen Dostoyevski'nin umudunu kırdı. Yazarlıkta umudunu kırılan Dostoyevski, politikayla ilgilenmeye başladı ve genç liberallerin (Tetrashevski) grubuna girdi. İkinci yazarlık dönemi 1859'da ordudan terhis edilerek Moskova dışında küçük bir yerde kalmaya zorlanan Dostoyevski, özgürlüğüne kavuştuktan sonra Petersburg'a döndü. Kardeşi Mihail ve arkadaşı N.N. Strahov ile birlikte Vremya (Zaman) ve sonra da Epoha (Dönem) adlı dergileri hazırladı. Bu dergilerde Slavcı düşünceyi savunduğunu belirten yazılar yazdı. Ezilenler (Unijenniye i Oskorblyonniye) ve Ölü Evinden Anılar (Zapiski iz Mertvogo Doma) ile kendinden söz ettirdi. 1863 yılında arzuladığı Avrupa seyahatini gerçekleştirdi. Sara nöbetleri ve kumar borçları yüzünden sıkıntıya düşen ve yayımcılardan yazmadığı romanların avanslarını alarak yaşayan Dostoyevski, Yeraltından Notlar adlı yapıtı 1864 yılında yayımlandı. Romanda bir zihnin derinliklerine indi. Suç ve Ceza (Prestuplenie i Nakazanie) ve Kumarbaz(İgrok) adlı yapıtları 1866 yılında yayımlandı. Dostoyevski, Suç ve Ceza'yı 1858 yılında Semipalatinsk'te bulunduğu zaman Roussky Slovo dergisi için uzun bir hikâye olarak tasarlamıştı. Bunun nedeni, Sibirya'dan ayrılana dek roman yazmama kararı almasıydı. Dostoyevski, kardeşi Mihail'e gönderdiği bir mektupta kitap hakkında: “ ...Konusu gerçekten çok güzel. Kahramana gelince, bugüne kadar hiç denenmemiş bir kişi. Ama bugünün Rusyasına bakacak olursak, böyle bir kişi karşımıza sık sık çıkmaktadır. Bu sonuca halkın kafasını yeni fikirleri anlayarak vardım. Öyle hissediyorum ki, yeni fikirler ve görüşlerle döndüğüm zaman, romanımı genişletmekte başarılı olacağım. Kişi aceleye gelmemelidir dostum. Ve insan iyi olanın dışında hiçbir şey yapmamalıdır... ” diye yazdı. Dostoyevski, bu eserinde bir Rus aydını olan Raskolnikov'un kendi doğrusu adına işlediği cinayetleri ve vicdanıyla hesaplaşmasını konu edindi. Yazar, küçük bir otel odasında ve kötü bir ekonomik durumla yazdığı Suç ve Ceza'yı 1866 yılında tamamlamıştı. Dostoyevski'nin yazdığı Budala (Idiot) eseri 1866, Ebedi Koca (Veçnıy Muj) 1870, Ecinniler (Besı) 1872 yılında yayımlandı. Bütün bu başyapıtlar birbirinin izledi. Karısı öldükten sonra sekreteri Anna Grigoriyevna Snitkina ile evlendi. Yeniden borçlanan ve kumaranelerde dolaşmaya başlayan Dostoyevski, bir kız çocuk sahibi oldu. Ancak kızı fazla yaşayamadı ve doğduktan kısa süre sonra öldü. Dostoyevski de bu yüzden büyük bir sarsıntı geçirdi. 1875'te Delikanlı (Podrostok), 1876'da Bir Yazarın Günlüğü (Dnevnik Pisatelya)[ ve 1879'da Karamazov Kardeşler (Bratya Karamazovi) adlı romanları yayımlandı. Hayatı boyunca eserlerinde işlediği temaları yeniden ele aldığı, insan duygularının derinliğine inen eserler yazan Dostoyevski, Karamazov Kardeşler'de Ivan ve Alyosha Karamazov adlı karakterler için filozof Vladimir Sergeyevich Solovyov'dan ilham aldı. Zosima ve Alyosha'nın öne çıkacağı Bir Büyük Günahkarın Yaşamı adlı eseri tamamlayamadı. 1881 yılının Ocak ayında bir ciğer kanaması geçirerek yatağa düştü ve 9 Şubat 1881 tarihinde öldü. Dostoyevski için yapılan cenaze töreninde yaklaşık otuz bin kişi tabutunun arkasında yürüdü. Dostoyevski, beğeniyle karşılanan ilk romanı İnsancıklar'dan sonra yazdığı Öteki ve Ev Sahibesi ile olumsuz yorumlar aldı ve depresyona girdi. Ancak yazar, kendisini ruhsal çöküntüye götüren düşüncelerden uzaklaşmayı bildi. Dış dünyadan kopan zihninin parçalanışını kendi çözen yazarın eserlerindeki ruhbilimsel açıdan en zengin tema da çift kişilik temasıdır. Kendini ortadan kaldırmaya çalışan benzeriyle sürekli çatışma hali içerisinde bulunan bir memuru anlattığı Öteki adlı yapıtında daha sonra da işleyeceği bir tema olan çift kişilik temasını işlemişti. Ellili yaşlarında içine bazen bir karamsarlık ve ağırlık çöken Dostoyevski, bu durumu ikinci eşi Anna Grigoriyevna Snitkina’ya "Sanki bir suç işlemişim gibi bir çeşit sebepsiz hüzün ve keder içindeyim" diye açıklamıştı. Ecinniler'de Stavrogin'i bir çocuğa tecavüz ettirmiş olması yüzünden de kendini hep suçlamıştı. Dostoyevski kendi çocukluğunda, annesine acı çektirmesinden, sürekli sarhoş olmasından ve hizmetkârlara kötü davranmasından dolayı babasından nefret ediyordu. Eserlerinde kullandığı, kaderine boyun eğen ve uysal kadın örneğini kendi evinde; annesinde gördü. Kadının alttan alması, erkeği daha da kızdırmaktan başka bir işe yaramayacağını görmüştü. Çok duyarlı biri olan Dostoyevski, bu yüzden babasına kin besliyordu. Babasının ölümünü haber aldığında, "Babamın ölümünde benim hiçbir suçum yok, ama bu öldürmenin kefaretini ödemeye hazırım, çünkü içimden onu öldürmek geçiyordu" diyerek Karamazov Kardeşler adlı romanında yer alan Dimitri Karamazov'un tepkisinin benzerini gösterdi. Dostoyevski, babasının ölümünü istediğini düşünerek depresyona girdi. Bazı yazarlara göre de ilk sara nöbetlerine de bu düşünce sebep oldu. Sigmund Freud ve birçok psikanalizci, babaya duyulan bu nefrete ve bunu izleyen suçluluk düşüncesine dayanarak Dostoyevski'nin hastalığının sinirsel kökenli olduğunun ortaya çıkardı. Andre Gide, Ezilenler adlı romanın, aşağılanışın insanı cehennemlik ettiği, alçakgönüllüğünse kutsallaştırdığı fikriyle dolu olduğunu söylemişti. George Steiner ise Charles Dickensvari bir havanın olduğunu söylediği Ezilenler'de bulunan temanın Ebedî Koca'da, Ecinniler'de ve Karamozov Kardeşler'da da yer aldığını söyledi. Nicholas Berdyaev, Dostoyevski'nin bütün yaratıcı gücünü insana ve insanın kaderi temasına adadığını, bunun da onu ölümsüz kılmaya yettiğini belirtti. Devlet aleyhinde bir komploya katıldığı iddiası ile tutuklandıktan sonra sekiz ay hapisanede kalan Dostoyevski, suç ve ceza kavramlarıyla en yoğun şekilde burada karşılaştı. İdam edilmek üzereyken affedildi. Cezası dört yıl kürek ve altı yıl adî hapse dönüştürüldü. Dört yılın sonunda er rütbesi ile kışlaya verildi ve 1859 yılında terhis edildi. Suç ve Ceza adlı eserini 1858 yılında oluşturmaya başladı. Bu eserinde ahlak kavramını ve siyaseti harmanladı. Dostoyevski, bu romanda sadece Rus halkını değil, tüm insanlığı tehdit eden bir kısır döngüden kurtulmanın gerçekleşebileceğini vurguladı. Yazar, John Stuart Mill'in ekonomik refah için bireysel bencilleşmeyi öneren kuramını Semyon Zaharoviç Marmeladov'un ağzından eleştirdi. Dostoyevski, düşünce ve sanat deneyimini sürekli olarak arttırdı. Tanrı'dan, ateizmden, kötülükten, özgürlükten söz eden roman karakterleri, gerçekte aynı bilincin farklı anları gibidir. Bu karakterler aracılığıyla Dostoyevski, cinleri ruhundan uzaklaştırır. Bakış açısı değişmekle beraber eserleri, gerçeğin hep aynı çoşkulu ve acı veren arayışı içerisindedir.

Stepançikovo Köyü Sözleri ve Alıntılar

Tümünü gör
Beyan

Beyan

@Beyankk
·
15 Nisan 12:23
Beni yufka yürekliliğim mahvetti.
1.458 etkileşim
Mirza

Mirza

@ygmirza
·
02 Temmuz 22:21
Artık bugünden başlayarak her şeyden elimi çekiyorum. Bahtımın yıldızı söndü artık!
11 etkileşim
Mirza

Mirza

@ygmirza
·
02 Temmuz 19:44
Bol bol hayal kurabilir, ama bunları gerçekleştirmesine hiçbir suretle izin yok!
13 etkileşim
Mirza

Mirza

@ygmirza
·
02 Temmuz 19:50
Son derece yorgun olduğum halde, dolaşarak açılmak, zihnimi toplamak istiyordum.
9 etkileşim
Mirza

Mirza

@ygmirza
·
03 Temmuz 01:17
Geleceği, derin, uğursuz bir girdap halinde görüyordum.
15 etkileşim

Stepançikovo Köyü İletileri

Tümünü gör
Dostoyevski Okuma Rehberi | Hayatı ve Kitaplarını Okuma Sırası
Rus Edebiyatı'nın Rus Edebiyatı olmasını sağlayan, kitaplarıyla sadece kendi yaşadığı çağı değil yüzlerce yıllık bir etkiye sebebiyet veren, acılarla yoğrulmuş, hayatını sürekli maddi sıkıntılar içerisinde geçirmiş, en büyük yazarlardan biridir ##$##yazarSeolar:i123.$$#$$ Dostoyevski konusunda şunu fark ettim,
Mutlaka okunmalı
Mutlaka okunmalı dediğiniz kitaplar nelerdir? Yorum olarak ekleyebilirseniz güzel bir liste yapmak isterim. Teşekkürler 🌸 Sizden gelenler:
Kayıp Zamanın İzinde
Kayıp Zamanın İzinde
Körlük
Körlük
Huzursuzluğun Kitabı
Huzursuzluğun Kitabı