Sözler ve Alıntılar
Keykavus çok korku içinde idi. Zira evvelce gördüğümüz gibi 1256'da onun ordusu Aksaray'da kendisini perişan eden Moğol generali Baycu'ya karşı durmak teşşebüsünde bulunmuştu; fakat eşsiz bir dalkavuklukla Hülagu'yu teskine muvaffak oldu. Bir çift çizme üzerine portresini yaptırdı ve "köleniz hükümdarının haşmetlu ayağını kendi başı üzerine basarak onu şereflendirmek lutfunda bulunacağı ümidindedir." Diyerek bunları kızgın olan hana takdim etti. Bu hareket İslâmın içine düştüğü alçalmanın derecesini göstermektedir.
Sayfa 362Kitabı okudu
Selçuklular, İran sultanları olan bu Türkmenler, İran'ı Türkleştirmediler. Bu şüphesiz bunu istemediklerinden ileri gelmektedir. Tamamıyla aksine olarak görüldüğü üzere isteyerek kendilerini İranlı yapan eski büyük Sasani hükümdarları gibi İran ahalisini Guz aşiretlerinin yağmalarından korumaya, İran kültürünü Türkmen tehdidinden kurtarmaya çalışan kendileridir.
Sayfa 178Kitabı okudu
Başbuğ ırklar, başka kavimlere şahlık eden milletler azdır. İşte Romalıların yanında, Türkler ve Moğollar bunlar arasındadır.
Sayfa 12Kitabı okudu
Moğolların Gizli Tarihi
Bizi bir sürüyü takip eden kurtlar gibi kovalayan bu adamlar kimdir? Camuka cevap verir: Kardeşim Timuçin'in dört av köpeğidir. Bunlar insan etiyle beslenirler ve bir demir zincirle bağlanmışlardır. Kafaları tunçtandır, dişleri kayadan yontulmuştur; dilleri kılıç, kalpleri demir gibidir. Kırbaç yerine kıvrık kılıçları vardır. Şebnemleri içerler ve rüzgarla beraber uçarlar; savaşlarda parçalayarak insan eti yerler.
...
Bu dört köpek Cebe, Kubilay, Cemle ve Sübötay'dır.
Sayfa 223Kitabı okudu
Cengiz Han Bamiyan'ı muhasaraya gitmek üzere Hindukuş'u aştı ve bu muhasarada, Çağatay'ın oğlu ve Cengiz Han'ın sevgili torunu Mütügen maktul düştü. Bunu babasına, bir yemek esnasında bizzat fatih haber verdi ve Yasak adına, ölümü için ağlamayı men etti; fakat ona kanlı bir cenaze alayı yaptı. Hiçbir ganimet alınmadı; her şey tahrip edildi. Hiçbir esir alınmadı, "her canlı varlık katliam edildi" ve Bamiyan'ın kurulmuş olduğu yer mel'un şehir adını aldı.
Sayfa 251Kitabı okudu
Medeniyetimiz
Türklerin başlıca üstünlükleri, kendilerinc, her müsait firsatta baskın tarzında hücum etmek ve hezimet halinde yakalanmamak imkânını veren göçebelere mahsus hareket kabiliyetinde idi. Çin vakanüvisi bu ihtiyar Türk kurduna şunları söyletiyor: "Tukyular Çinlilere oranla yüzde bir değildir. Onlar su ve otlak arar, avla uğraşırlar. Sabit meskenleri yoktur. Kendilerini harbe alıştırırlar. Kuvvetli olduklarına inanırlarsa durmadan ilerlerler. Kendilerini zayıf hissederlerse kaçar saklanırlar. Çinlilerin haiz oldukları ve bir şeye yaramayan adet üstünlüğünü bu suretle telafi ederler. Eğer Tukyuları surlarla çevrilmiş bir şehirde yerleştirir ve Çinliler tarafından bir kere yenilirseniz onların esiri olursunuz. Buda'ya ve Lao-tseu'ye gelince bunlar insana yumuşaklık ve alçak gönüllülük öğretirler. Bu da muhariplere uygun değildir.
IX. asır ortasında Boris Han'ın Hristiyanlığı kabul etmesi ve Bulgarların gittikçe Slavlaşması, bu kavmi, Hristiyan Avrupa camiasına sokmak üzere Türk kavimlerinin büyük kitlesinden ayıracaktır.
Sayfa 189Kitabı okudu