''Ölüm, ölseler de isimleri yok olmayacak kişiler için değil, yaşamlarıyla birlikte her şeyini kaybedenler için korkunçtur. Sürgün ise tüm evrenin tek bir kent olduğunu düşünenler için değil, yaşam alanı sınırlı kişiler için korkunçtur.''
Sonuç olarak nasıl ahlaksız,aptal ve tembel bir kişinin iyi bir halde olması mümkün değilse, iyi,mert ve bilge bir kişinin de zavallı olması mümkün değildir. Erdemi ve ahlakı övgüye layık olmayan bir kişinin aslında yaşamı da övgüye layık değildir; öte yandan övgüye layık bir yaşamın peşinden gidilmelidir,ancak eğer zavallı bir yaşam söz konusu ise,ondan durmak gerekir. Sonuç olarak yaşamda övgüye layık her ne varsa o,gerçek mutluluk,başarı ve asıl arzulanması gereken şey olarak görülmelidir.
Ey kendini hayatının baharında ve mutlu sanan sen, aslında her türlü üzüntü ve dert altında eziliyorsun. Ey elindekiyle yetinmeyen ve sürekli elindekini kaybedeceğinden korkan sen, tutkularının esirisisin ve gece gündüz işkence görmektesin.
Karar verme konusundaki üstünlüğüyle, kadere katlanabilme yetisiyle, insana özgü şeyleri hafife almasıyla ve aynı zamanda sahip olduğu tüm erdemlerle etrafını adeta surlarla ören bir bilgenin ruhu yenilebilir mi ya da ele geçirilebilir mi?