Agatha Christie'nin, Hercule Poirot'yu, hayatımıza soktuğu ilk eseri. Edgar Allan Poe'nun Dupin'i ile alegorik olarak benzeşse de Poirot'nun da en az Dupin kadar kendine has yanları vardır. Dil olarak mükemmel ağırlıktadır ki günümüz için kullanılmaktan uzak olan birçok deyim, beylik ve klişeleşmiş sözler ile bezelidir.
Styles St. Mary isimli köydeki, Styles Köşkünde ilginç ve acayip şeyler ortaya çıkar. Köşkün sahibi yaşlı Inglethorp'un yardımcısı Howard, 'Zavallı Emily, hepsi köpekbalığından farksız.' sözleriyle evden çıkar. Bu sözler, onun son sözleri olacaktır. Bir süre sonra da Bayan Inglethorp ölür. Tıbbi araştırmalar ile anlaşılır ki kadın, tahmin edildiği gibi kalp krizinden ölmemiştir. Bu sırada evde misafir bulunan Hastings, eski dostu Hercule Poirot ile karşılaşır ve ondan yardım ister. Hercule Poirot, araştırmalara başlar ve işin içinde beklenenden öte bir durum olduğunu sezinler. Sonunda da efsanevi zekasıyla işi çözümler ve hayatlarımıza ilk girişini tamamlar.