Ağaç halkaları arasında bazen çatlaklar göze çarpar bunlar ağacın bir vakitler yara aldığını, mesela bir oduncu tarafından gövdesine bir balta ile vurulduğunu, fakat o sırada ormanın derinliklerinde uyumakta olan bir ayı balta sesi yüzünden uyanınca, oduncuyu ağacı kesemeden kovaladığını gösterir. Tabii oduncunun ayıdan kaçıp kaçamadığını tam olarak bilemeyiz. İşte asıl bunu nüfus idaresinden öğrenebiliriz!
Eğer ağaca bir yıldırım düşmüşse ya da başından bir orman yangını geçmişse, bunu da halkalardaki izlerden öğrenmek mümkündür.
Bu acayip ağaç, Hindistan taraflarında yaşar. Aslında bir tür incirdir. Ama bizim memleketin incirlerine benzemez. Kökleri yukarılardan aşağıya doğru uzayıp toprağa erişir ve ağacın her bir dalı, kendine göre, yere bir kök salar.
Dendrokronolojist de ne havalı meslekmiş değil mi? Ancak sorulduğunda, açıklaması biraz zaman alabilir...
- Ne iş yapıyorsunuz evladım?
- Şey.... Beeen... Dendrokronolojistim!
- Ay Nurullah, bak doktormuş çocuk işte!
- Yooo.. Öyle değil! Ben ağaçlara bakıyorum.
- E ormancıyım desene evladım!
- Ormancı değil tam olarak. Dendrokronolojist!
- Keşke Ürolojist olsaydın! Prostat sıkıştırıyor yine!
- Hişşt, Nurullah ayıp.
- Aman ormancıııııııı, canıııım ormancıııı!
- Babacığım lütfen ama ya!
- Tamam tamam verdik kızı gitti!
Aslında durum o kadar da karışık değil; tabii merak edip DENDROKRONOLOJİST kelimesinin köklerine bakma zahmetinde bulunursanız. Çünkü bu kelime Yunanca ağaç anlamına gelen DENDRON ve zaman anlamına gelen KRONOS sözcüklerinin birleşmesinden oluşur.
Yuvarlak hesap, AĞAÇ ZAMANI demektir....